FREE FRIDAY THE 2ND (OZDELİCE)

Merhaba arkadaşlar, bugünkü köşeme willkommen. Bugün sizlerle hayatta nelerin dikkatimi çektiğimi, başka bir deyişle uzun süredir piyasada ne olup bittiğine dair hiçbir fikrimin olmadığını paylaşacağım.

  • Bu muhteşem Youtuber girişim ile bu bataklığa düştüğümü sizlere de fark ettirmek istedim. Aslında içinde zaman geçirirken zamanı uçurmasa kendimi geliştirdiğim bir yer de kendisi. Ki bir Şokopop, bir Çakal Lezzetler, Kalt, Yorekok her hafta yolunu beklediğim, zor yaşam şartlarımda keyfimi bir nebze yerine getiren kanallar. Kendilerine sevgiler. Biliyorum siz çoktan oralardaydınız, oralar değerlendi.

    • Bir diğer mevzu “Herkesler Kadıköy’de”. Biliyorum işimi Feneryolu’na taşıdığım için peşimden gelme ihtiyacı oluştuğunu. Teşekkürler. Şakalıklar bir yana, hafta sonu için neler yapabileceğime baktığım şu günlerde Nayah, Mecra, Muaf Peyote anında önüme konser seriyor. 212 için yollar sıkı sıkı sarıldığımız Salon, Zorlu ve Babylon.
    • Gelelim diğer aşırı kişisel bir konuya: Arapça öğreniyor olmam ve bu süreçte Arapça müzik de dinliyor olmam. Kendine neden bunu yapıyorsun diyenlere işle ilgili olan meselenin değişik yollara girmesiyle şekil alması olarak cevap verebilirim. Omar Souleyman ile kendinizden geçtiğiniz günleri de hatırlatırım. Ve üzülerek belirtmek gerekirse de Türkiye ikinci yabancı dil olarak Arapça’yı sahipleniyor gibi görünüyor.

  • Bu kısımda cahilliğimi mazur görün; Audioban’in açılış partisini kaçırarak yeni sezonun en büyük hatasını yaptım çünkü hala Audioban neden, nereden, ne amaçla oluştu anlayamadım. Etkinlik haberleri ile gözlerim kamaşıyor, istediğimiz tadı yakaladık diyorum ama google’layınca yeterli bilgiyi edinemiyorum ve benim gibi yaşlılar için bu biraz kalp kırıklığı oluşturuyor. Bunu bir etkinlik ya da röportaj ile şekillendireceğimizi düşünüyorum (lol).
  • Zero İstanbul’un kapanmasına nasıl üzüldüm anlatamam. 2009’da başladığım bu müzik yazarlığı/bloggerlık serüvenimde o zamanlar ne çok yararlanırdım kendisinden. Buraları böyle göz yaşları sel götürmesin, kalben mantıken hem fikir olduğum veda yazılarını şöyle paylaşayım: Zero İstanbul Biterken

O zaman bu nadide birlikteliğimize bir Kanye klasiği ile veda ediyorum: