ORADAYDIK: BALMORHEA

Öncelikle söyleyeyim hayatımın hiç bir döneminde öyle aman aman bir Balmorhea dinleyicisi olmadım. Buna Perşembe gecesi biraz pişman oldum diyebilirim. Grupla yaptığımız röportajda bahsettikleri gibi kurucu ikili olarak çıktıkları konser bitiminde büyülenmiş gibiydim. Duygularında çok samimi iki adam izledim o gece.

Balmorhea öncesinde sahnede Tom Adams vardı. Ona yetişemedik ama duyduğumuza göre güzel bir performans sergilemiş. İKSV Salon‘a girdiğimiz zaman sahnede bir geri sayım vardı. Kaç dakikadan geri saydığını bilmiyorum ama geri sayım biter bitmez ikili sahnedeydi. Dakik olma konusunda bir çok grup tanıdım ama bu kadarına ilk defa şahit oldum. Peter Liversidge‘nin görselleri arkadan eşlik ederken gitarla ilk büyülerine başladılar.

balmorhea konser

 Konser boyunca ilk işlerine ağırlık veren grup, seyirciyle iletişime girmekten de hiç kaçınmadılar. Salon İKSV‘nin ne güzel grupları ağırladığından dem vurarak birazcık kendilerini de övmekten çekinmediler. Bizlere teşekkürlerini sundular. Yalnız ben de eklemeliyim ki bu kadar gruba saygılı kalabalık az bulunur buralarda. Özellikle yabancı isimlere “Susun” öğretecek kadar konuşkan kitleler gördükten sonra. Bir teşekkür de ben edeyim buradan o güzel seyirciye.

Bir detay da konser boyunca dönen görsellerin üzerine düşen mikrofonun gölgesiydi. Konser sözsüz olunca görseller birer solist gibi gruba eşlik ediyor hissi yaratıyordu.

balmorhea mikrofon

Konserin tek talihsizliği de çalacakları Banjo’da bir sıkıntı olduğundan onu konsere dahil edememeleriydi. İkilinin gitarlarda ve piyanoda yeteneklerini izledikten sonra Banjo çalışlarını da duymak isterdik açıkçası. Onun için bir başka konserini iple çekiyoruz.