RÖPORTAJ: KADHJA BONET

Uzay ve zamanı büken huzurlu mu huzurlu sesi, akıllara Kate Bush’u getiren, hayal dünyası geniş mi geniş ve uçarı sözleri ve 70’lerin saykedelikliğini caz ve soul ile günümüze taşıyan müziğiyle Kadhja Bonet, 23 Ekim Çarşamba akşamı bizi epey heyecanlandıran canlı performansıyla Salon‘da olacak. “Kaçırırsanız çok üzülürsünüz” demek istediğimiz Kadhja ile son albümü Childqueen‘in yanı sıra hep tek başına çalışmayı tercih etmesi ve Billie Holiday‘e benzetilmesi hakkındaki düşünceleri gibi aklımıza takılanlara dair konuştuk. Kendisinin adını yeni duyuyorsanız hemen Spotify’a koşup Childqueen‘i dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyor ve keyifli okumalar diliyoruz.

Merhaba Kadhja! Öncelikle nasılsın, nasıl gidiyor?

Çok iyiyim, teşekkür ederim!

Son albümün Childqueen’in teması için çocukluğa geri dönüşün yanı sıra yetişkin olmanın getirdiği sorumluluklar diyebiliriz. Bize biraz albümün isminden bahsedebilir misin? Günümüz dünyasında içimizdeki çocuğu keşfetmek gibi bir referans mı mevcut, yoksa çocukluğu daha nostaljik bir şey olarak mı ele alıyorsun?

Hem içimizdeki çocuğu keşfedip kişiliğimizi yeniden kazanmak hem de kendimizi bir bütün olarak hissettiğimiz, bilinmeyen ütopik bir zamana duyulan nostalji olarak açıklayabilirim albümün temasını.

Bununla paralel olarak, nasıl bir çocukluk geçirdiğini merak ettim. Okuduğum kadarıyla annen ve baban müziğe ilgiliymiş ve pek çok enstrümanı çalmayı kendi başına öğrenmişsin. Kendi çocukluğun da albüm için bir ilham kaynağı oldu mu?

Anne ve babam çiçekçiydi ve büyük birer sanat düşkünüydü. Ben keman dersleri almıştım ama diğer enstrümanlarla içli dışlı olmaya ancak yetişkin olunca başladım. Çocukluğumun albümü pek de etkilediğini söyleyemem; egomdan sıyrılıp müziğimi yapmaktı tek amacım.

Childqueen üzerinde kısa sayılmayacak bir süre boyunca düzensiz aralıklarla çalışmışsın. Albüm için yazdığın ilk şarkı neydi? Albümün konseptini önceden kafanda belirlemiş miydin?

Albüme dahil ettiğim şarkılar arasında ilk yazdığım sanırım Wings idi. Konsepti daha belirlememiştim ama Wings’in albümün temasını en iyi yansıtan şarkı olduğunu söyleyebilirim. Albümde değindiğim konular, albümü yazdığım o dönemde yaşadıklarım ve hissettiklerim etrafında doğal olarak şekillendi.

Bu belki biraz kişisel bir soru olacak ama benim Childqueen’de en sevdiğim şarkı Delphine ve canlı dinlemek için sabırsızlanıyorum. Özellikle sözleri inanılmaz büyüleyici bence. Şarkının hikayesini bir de senden duymak istedim.

Sözlerin aslında çok da muğlak olmadığını düşünüyorum. Terk edilen bir sevgiliyi anlatıyor; partnerinden kopmak istemeyen, ayrılığı kabullenemeyen bir sevgiliyi. Hepimiz hem Delphine hem de Delphine’e yalvaran taraf olmuşuzdur hayatımızda.

Childqueen yayınlandığından beri ilk albümün The Visitor hakkındaki hislerin değişti mi? Röportajlarından birinde albüm çıktıktan sonra The Visitor’dan bir şarkı duyduğunu ve utandığını söylemişsin. O albümden şarkıları canlı söylemek seni rahatsız hissettiriyor mu?

Eski şarkılarımı konserde çalmayı çok sorun etmiyorum ama normal hayatımda onları hiç dinlemiyorum. Bir müddet sonra o şarkıları kendince aşmış oluyorsun, ama canlı söylerken yeni deneyimleri de beraberlerinde getiriyorlar.

İki albümünü de baştan sona kendin yazdın, besteledin ve ikisinin de yapımcılığını tek başına üstlendin. Bir müzisyen olarak tek başına çalışmanın dezavantajları neler? Ortaya çıkan eser, bütünüyle senin çalışmanın ürünü olduğu için daha mı tatmin edici oluyor acaba?

Yalnız çalışmayı çok seviyorum. İş birlikleri yapmayı devamlı deniyorum ama sonuç benim için genelde hüsran oluyor. Doğrusu tuhaf bir insanım, çoğu söz yazarı da benim onlara alışmamı bekleyecek kadar sabırlı değil.

Çoğu insan müziğinin Billie Holiday’e benzediğini söylüyor. Bana sorarsan söz yazarlığın Kate Bush’u andırırken sınırları pek olmayan, modern ama retro sound’un da Janelle Monae’yi akıllara getiriyor. İlham aldığın birkaç ismi sayabilir misin?

Şimdi söyleyeceklerim yüzünden belki de çok tepki çekeceğim ama Billie Holiday hayranı değilim ve Kate Bush’u da çok kısa zaman önce tavsiye üzerine keşfettim. Sevdiğim her şey kadar nefret ettiğim şeyler de bana ilham veriyor; kayıtsız kalıp hor gördüğüm her şey de.

Son olarak, konser hakkında söylemek istediğin bir şeyler varsa alalım senden. İstanbul’a gelmiş miydin daha önce?

İstanbul’a ilk gelişim olacak ve inanılmaz heyecanlıyım! Şehri keşfetmek için sabırsızlanıyorum!