RÖPORTAJ: XIU XIU

6 Nisan‘daki Salon konserleri öncesi Xiu Xiu (Yanlış telaffuz ettiğini düşünenler için doğrusu asıl kaynağından geliyor) ile geçmiş, gelecek projelerini ve konserde bizi nelerin beklediğini konuştuk, Twin Peaks’in müziklerini coverlamaya başlamalarının hikayesini öğrendik. Keyifli röportajımıza konser öncesi mutlaka bir göz atın:

Öncelikle, nasılsınız?

Birazcık akşamdan kalmayım ama ihtiyacım olan şey buydu. Teşekkürler.

Kurulduğu günden bu yana, Xiu Xiu oldukça üretken bir grup oldu. Neredeyse her sene yeni bir albüm yayınladınız. Ancak 2014’ te yayınladığınız iki albümden sonra bir anda duruldunuz. Bunun arkasındaki sebep neydi?

Aslında hiç de o kadar durulmadık. Çok görünürde olmasa da bu süreç boyunca hep başka alanlarda çalıştık. Merzbow ile işbirliği yaptığımız bir albüm yayınladık, farklı uzunluklardaki iki perküsyon kaydını besteleyip seyircilerimize çaldık, “METAL” ve “extinction meditation” yakında gelecek olan John Cameron Mitchell filmine müzik yazdılar. Onun haricinde, sanatçı Danh Vo ile işbirliğimiz oldu. Vaginal Davis of the Mozart Opera’ nın yeni bir versiyonuna yeni müzikler yaptık. “the magic flute” http://xiuxiu69.bandcamp.com hesabımızda deneysel kayıtlar yayınlamaya başladı. HEXA adında bir yeni gruba başladık ve yayınlamayı düşündüğümüz iki albüm kaydettik. Turneye çıktık, bir techno kaset ve şirketler için müzik fotoğrafları kitabı yaptık. Ayrıca yakında bir de “underage seks işçiliği”ni konu alan bir sanat programımız var. Bir de Twin Peaks albümü kaydettik.

Yakın gelecekte yeni bir albüm projesi var mı acaba ? Eğer varsa, yeni şarkıları ne zaman duyabileceğiz?

Yeni bir Xiu Xiu albümü yolda. 2017’ nin başlarında piyasada olacak. Sürpriz ama bir o kadar mutlu edici bir haber de Charlemange Palestine’ in albümde yer alacak olması. Şu anda bir ismi yok albümün; ancak üzerinde çalışıyoruz hala.

2015 başlarında, bir röportajınızda Twin Peaks’ in müziği ile alakalı bir şeyler yapmak istediğinizi söylemiştiniz ve şimdi de bu temada bir turneye çıktınız. Turnenin arkasındaki hikayenin ne olduğunu merak ediyoruz. Bu fikir için size ilham veren neydi? Bu turneye nasıl hazırlandınız?

2012 yılında Shayna Dunkelman ile beraber ilk turneye çıktığımızda birbirimizi o kadar da iyi tanımıyorduk. İtalya’nın küçük ve bir o kadar da garip bir kasabasında, yine küçük ve bir o kadar da garip bir performansta “Love Theme Farewell”ı bir vibrafonda çalmıştı Shayna. Resmen çıldırdım, sonrasında o da çıldırdı. İkimiz de bu performansa olan aşkımızı karşılıklı olarak birbirimize ilan ettik ve herkesin turnede yaptığı gibi biz de çeşitli planlar yapmaya başladık kendimizce. 2014’te Hollanda’da arkadaşımız müzisyen Lawrence English ile karşılaştık. Bize Brisbane’deki bir David Lynch projesinden bahsetti. Shayna direk atladı ve orada biraz Twin Peaks çalabileceğimizi söyledi. Bir anda çarklar dönmeye başladı ve 2015’te bu harika şarkılardan oluşan bir performansımızı gerçekleştirdik. O zamandan beri birkaç özel performans gerçekleştirdik ve bu alandaki çalışmalarımızı önümüzdeki nisan ayının sonunda tamamlamış olacağız. Şarkıların bize ait versiyonlarının yer aldığı bir albüm de yakında piyasada olacak.

Drunk Commentary” i kariyerinizde nereye koyabiliriz? Yayınlamadan önce tüm çalışmayı baştan sona dinlemiş miydiniz? Bu kaydı nasıl “yorumlarsınız”?

Galiba bu yorumları kariyerimizin “Boşver gitsin!” kısmına yerleştirebilirsiniz. Fazla kaba şeyler söylemediğimden emin olmak için “Drunk Commentary” i öncesinde dinledim. Beni hüzünlendirdi ama aynı zamanda birkaç kere de güldürdü ve biraz utandırdı. Kayıtlar 2010 yılında yapılmıştı, o zamandan bu yana çok şey değişti ve gerçekleşti. Bunca zaman sonra kendimi dinlemek, kendimden ziyade küçük kuzenimi dinlemek gibiydi. Bence, “Drunk Commentary” hakkındaki yorumumu en iyi şekilde başka “Drunk Commentary”ler yayınlayarak ifade edebilirim.

Bu konserden ne beklemeliyiz? Twin Peaks mi daha ön planda olacak yoksa sizin kendi müziğiniz mi? Dinleyicilerin nasıl hazırlanmasını istersiniz?

Bu coverlar bizim müziğe boyun eğdiğimiz ve müziği sunduğumuz girişimlerimiz. Çünkü bize ilham veren bu. Risk almaya, müziksel anlamda bir yoğunluktan ve sıradışı seçimlerden korkmamaya çabalıyoruz. Aynı zamanda tam bir korku ve saçma bir mizah arasında gidip geliyoruz. Versiyonlar tamamlanmış değil ve onları orijinalleri gibi çalmak imkansız olur. Bence bu konserlerimizde sergilediğimiz görkemli yaratıcılık ruhuna haksızlık olur. Demek istediğim, melodileri yazdığımız gibi çalıyoruz; ancak her zaman deniyoruz, çabalıyoruz ve değiştiriyoruz. Bizim için müzik her zaman ön planda. Ancak görsellerde, Black Lodge ve BOB referansları görebilirsiniz.

Umarız, İstanbul’ da geçirdiğiniz zaman sizin için keyifli olur. Daha önce de Salon IKSV sahnesinde bulunmuştunuz. Önceki deneyiminiz nasıldı? Dinleyicilerinizi sevmiş miydiniz?

Dinleyici harikaydı. Keşke son defasında daha iyi çalmış olsaydık, biraz kötü bir ekiptik. Ancak bu defa kesinlikle bunu telafi edeceğiz. Bence, bu şu zamana kadar sahip olduğumuz en iyi ekip.