SALI PAZARI: 18.09.2018

Haftanın beklenen günü geldi, yine Salı Pazarı’nda bütün hafta neler dinlediysek hepsini toparladık. Bu haftaki konuklarımız da Seretan ve Jtamul oldu. Bu Cumartesi günü Peyote’de gerçekleşecek, Jtamul‘un da ilk EP’si “Teselli”nin lansmanını yapacağı beşinci kez gerçekleşen Transferans Label Night öncesi paylaştığı şarkıları dinlemeyi unutmayın.

SERETAN’IN TEZGAHI

Wild Nothing – Letting Go

Wild Nothing’in 4. stüdyo albümünün açılış parçasını son zamanlarda sıklıkla dinliyorum. Jack Tatum’un kendi hayatından da esinlenerek yazdığı sözleri bence bir çok insana dokunuyor, başarısının sırrı da bu. Şarkı geçmişte yaşadıklarımızın, hatıralarımızın yaşımız ilerledikçe, olgunlaştıkça ve hayatımızda farklı dönemlere girdikçe nasıl değişebileceğini ve farklı yorumlanabileceğiyle alakalı sözler barındırıyor. Bu “shifting memories” olgusu, yani hayatımızda yaşadığımız, deneyimlediğimiz şeylerin ve tanıştığımız insanlarla olan hatıralarımızın zaman geçtikçe farklılaşması, rüyalarımızda da sıklıkla deneyimlediğimiz bir şey. Hafızamızın ve mevcut düşüncelerimizin birleşiminden oluşan rüyalar bu yüzden çoğu zaman fazlasıyla karmaşıklar. Uzun zamandır duymadığım kadar mutlu bir nakarata sahip parça “Letting go, I want to be happier now, I want to more than close” sözlerinden oluşuyor. Bu da kişiden kişiye değişebilen bir yoruma sahip. “Letting go”u birine kontrol mekanizmalarımızı salıvererek tüm sevgimizi korkmadan vermek veya birini unutma hissiyatını salıvermek şeklinde iki zıt anlamda okuyabiliriz.

Twin River – Settle Down

Twin River 2016 yılında yayınladığı “Passing Shade” albümünden “Settle Down” parçası son zamanlarda geri dönüş yaparak sık dinlediğim parçalardan. Çok güzel akorlara ve gitar melodilerine sahip parçanın beni etkilemesinin sebebi bana kendi gençliğimi ve geçmişimi hatırlatması.

“we didn’t want to settle down, we let ourselves afloat” sözlerinden oluşan nakarata sahip parça bence madden ve manen kendini bir yere ait hissetmeme, gençlik ateşiyle, tutkuların ve arzularınla birlikte ve onları takip ederek, hep bir hareket halinde olma, hiç bir yere yerleşmeme ve akışına bırakma haleti ruhiyesini çok güzel bir şekilde özetlemiş. Klibinde de karavana dolaşırken Amerika’nın çeşitli yerlerinde görüntülenen gençler de bu durumu iyi ifade ediyorlar.

Virginia Wing – The Second Shift

Manchesterlı psychedelic pop triosu Virginia Wing’in ilk albümünden ikinci parça “The Second Shift” “İkinci Vardiya” anlamına geliyor. Parça “I know, I know the key, It’s written in my own body, It’s hidden in my own body, From her to you and you to me” sözleriyle, çok zeki bir şekilde toplumun, kadınların şeylere -her şeye olan katkısını azaltma ve baltalama eğiliminden bahsediyor. Bu fazlasıyla iğneleyici ama ironik bir şekilde mutlu şarkıyı son zamanlarda tekrar tekrar dinliyorum.

JTAMUL’UN TEZGAHI

Laurel Halo – Jelly

Favorim ilk albümü Halo’nun; ama albüm albüm ilerledikçe sound’unda progresiflik ve rastgelelik oluşmaya başladı ve bu açıdan oldukça kendine has bir konuma yerleştiğini düşünüyorum kendisinin. Beni oldukça etkiledi bu.

Alice Coltrane – Krishna

Her ne kadar hint ve doğu din sistemlerine bir ilgi duymasam da bu şarkıda ve genel olarak Alice Coltrane’in bu konudaki çalışmalarında kendime yer bulabiliyorum.

Actress – Serpent

Dans müziğinde neredeyse her zaman bir narrative ihtiyacı hissediyorum. Bu şarkıda da bir şeyler döndüğünü hissedebiliyorum.

Arca – Sad Bitch

Arca’yla lisede hiç yaşamadığım fangirl’lüğü yaşıyorum galiba. Hem müziğimi hem karakterimi etkiledi hep. Bu şarkıda da ağlıyorum ara ara lol.

İpek Görgün – Neroli

Yerel sahneden en çok takip ettiğim ve hayran olduğum isimlerden biri İpek Görgün. Yeni albümü fevkalade! Umarım bir gün kendisiyle çalışma şansım olur.

EGE’NİN TEZGAHI

Fikret Kızılok – Gözlerim Denizde

Rüyada Fikret Kızılok görmek neye dalalet bilmiyorum ama tam da sonbahar yaklaşırken Zaman Zaman isimli şaheser ötesi albüme tekrardan sarmama vesile oldu. Hiç yoktan kendimi bütün gün depresif depresif Fikret Kızılok dinlerken buldum, teşekkürler bilinçaltım.

Washed Out – New Theory

Tatilden daha yeni döndüm şarkısı olarak bırakayım bunu buraya. Sırf Washed Out’un şu EP’sini deniz kenarında mayışık mayışık dinlemek için tatile gidesi geliyor insanın.

Tirzah – Gladly

İleride yine tatille özdeşleştireceğim bir başka şarkı oldu bu. Modern alt-R&B’nin minimalliğini ve melankolisini sevenleri hala duymadılarsa Tirzah ile de tanıştırmış olayım böylece.

New Order – Your Silent Face

New Order’ın en güzel şarkısı demek istiyorum.

Katy B – Wicked Love

Bugün hiç ummadığım bir anda aklıma düşmesiyle Little Red albümünü uzun bir aradan sonra tekrar baştan sona dinledim. Son albümüyle beni pek yakalamayan Katy’nin tekrar bunun gibi modern pop şaheserleriyle dolu bir albümle dönmesini umuyorum.

AHMET’İN TEZGAHI

t.A.T.u – How Soon is Now?

t.A.T.u’dan bir The Smiths şarkısı How Soon is Now? coverı çok farklı bir boyuttaydı, 2018 yılı oldu hala çok farklı bir boyutta.

Brek – Tesadüfen Hayatta

Brek’ten şimdi de Türkçe işler ortaya çıkmaya başladı.

Justice – D.A.N.C.E.

Karşıma biraz zamanların popüler oyunu Song Pop çıktı bu hafta. Bu şarkının güzelliğini tekrar hatırlattı.

Okkervil River – Down Down The Deep River

Vakit geldi çattı. Yarın Okkervil River’ı canlı dinleme vakti.

CEMRE’NİN TEZGAHI

NoMBe – Do Whatchu Want To Me

Hande’nin yazısıyla NoMBe dinlemeye başlamıştım, hala bırakamadım. Gözlerinizin de kulaklarınız kadar mutlu olması için instagramını da takip edebilirsiniz.

Bob Moses – Nothing But You

4 gün önce Battle Lines çıktığından beri başka bir şey dinleyemiyorum, şimdilik her gün favori şarkım değiştiği için herhangi birini buraya koymak durumundayım.

Soldier’s Heart – Ears & Eyes

Geçtiğimiz hafta sonu Salon’da iki gece üst üste Warhaus’u izledikten sonra Sylvie Kreusch’un sesinin eksikliğini çok hissettim, kendimi istemsiz Soldier’s Heart dinlerken buldum.

HANDE’NİN TEZGAHI

Warhaus – Mad World

Çünkü konseri üzerimden atmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.

Iceage – Catch it

Yeni albümün çok büyük bir hayranı olmamakla birlikte bu şarkıda bavul toplarken çok üretken olabildiğimi fark ettim.

Superorganism – It’s All Good

Yeni takıntım Superorganism albümü. Şiddetle tavsiye edilir.

Lily Allen – What You Waiting For?

Bu hafta da Lily Allen maratonuma devam ettim anlayacağınız.

Lana Del Rey – Lust For Life (with The Weekend)

Yeni albüm öncesi ısınma turları…

Bütün şarkıları topladığımız playliste de şöyle ulaşabilirsiniz: