“ALTERNATİF” BİR YAZ SAHNESİ


Uzun zamandır yeniden yazmak için beni heyecanlandıran bir haber/gündem ya da olay olsun diye bekledim. Haber girmekten vazgeçtiğim, formatlardan yorulduğum için ciddi ciddi güzel bir etkinlik ya da dinleyeceğim bir albüm olsa da onun üzerine düşünsem beklentisindeydim. Albüm konusu bu yaz kendimi pop müziğin ellerine teslim ettiğim için Avaz’ uygun ilerlemedi. Etkinlik konusu ise bildiğiniz gibi iptaller ile doluydu.
Sonucu etkinlik ile bağlayacağımı baştan belirtiyorum. Bu yaz önce Kalkan‘daydım sonra da Kabak Koyu‘na geçtim. Bu bilginin müziğe dokunan kısmı ise Kabak Koyu’ndan geçiyor.
Kabak Koyu notlarım şöyle:
- Fethiye’nin bir parçası olan Kabak, bir bütün olarak adeta bir görsel şölen. Dik yamaçların olduğu ve sahile inip çıkarken yolda aklınızın çıktığı ama muhteşem yeşilliği ve manzarasıyla da bu korkuyu elimine eden yerleşim yeri adeta “Şehri terket!” diye sesleniyor.
- Dağ yürüyüşlerinin yapıldığı Likya Yolu ve yolun sonunda karşınıza çıkan buz gibi suyuyla şelalesi ise görmeye değer. Trekking esnasında bol bol kötü söz içerikli çırpınışlarda bulunsam da tüm dertlerimi Kabak Koyu Şelalesi‘nin suyununu güzelliğinde unuttum diyebilirim.
- Yolu dediğim gibi biraz zor. Yani Kabak’a ulaşmak kolay ancak sahile inmesi benim gibi anksiyetesi yüksek insanlar için biraz dertli. Sahilde bunglovları olan çok şirin bir yer var. Ancak biz daha da şirin olan Kabak Mamma’s Hostel‘de kaldık. Güneşin batış güzelliğini ağlayarak izlediğimiz hostelin bar/yemek/oturma alanı da bence Kabak’ın en keyifli yerlerinden biriydi.
- Bar demişken şimdi can alıcı noktaya geliyorum. İnsan böyle doğa ile baş başa olunca aklında kumsalda gitar çalan insanları canlandırıyor ve ötesini pek de düşünmüyor. Ancak Kabak’ta son gece Nena Sahne‘yi keşfetmiş oldum. Bu da tatilimin bonusuydu.
Son gece Kabak Mammas’tan arkadaşlar Kaan Boşnak’ın Kabak’ta olduğunu ve konser vereceğini söyleyince açıkçası güzel müzik dinleyeceğim için heyecanlandım. Zaten halihazırda, neredeyse tüm yaz, bir konsere katılamamıştım. Konserin akustik olması da bonusu şenlendirdi.
Nena Sahne’nin düzeni,
arkasına aldığı manzarası, insanların müzik dinlemek için gelmiş olması, doğanın sessizliği ve ortamın naifliği uzun zamandır aradığım mutluluk/dinginlik ile paraleldi. Neredeyse sevilen tüm şarkılarını çaldı/söyledi Kaan. Hatta Kediler‘i iki defa söyledi. Çünkü öyle tatlı bir ortam vardı ki ne zaman “Bu son şarkım”dese hiç birimiz buna ikna olamadık ve diğer şarkıya geçmesinde aktif rol aldık. Nena çalışanları da ortamın naifliğine bir parça da ritim kattı ve oturduğum yerden çok sevimli görünüyorlardı gerçekten.
Bu arada, aklıma kayıt almak gelmedi çünkü manzara ve müzik birleşince telefonuma veda etmiştim, üzgünüm.
Yakın zamanda tatil planınız varsa ve bunu müzikle de birleştirmek istiyorsanız;
19 Ağustos Adamlar
24 Ağustos Emre Öztürk & Murat Sezgi
26 Ağustos Cihan Mürtezaoğlu
27 Ağustos’ta Sattas
Nena Sahne’de olacak. DJ performansı hayal edenler şimdilik Kaan Düzarat‘ı kaçırmış görünüyor. Büyük ihtimalle yenileri olacaktır. Dolayısıyla genelleme yapmamanızı öneririm. Bir de orada tanıştıklarımla sohbetleştik. İlginç projeleri var gibi görünüyor.
Hem uzun süre sonra müzik ile ilgili bir şeyler yazmanın verdiği keyif hem de Kabak’ı tekrardan hatırlamam adına keyfim yerinde. Büyük ihtimalle Kabak’ı çok önceden keşfedenleriniz de olmuştur. Aramızda kalmasına izin veremedim, yine üzgünüm. Dolayısıyla Kabak’a plan yapanlara şimdiden oksijeniniz ve müziğiniz bol olsun diyorum!