Oradaydık: Placebo
Öncelikle, ön grup olarak sahneye çıkan The Veils hakkında bir kaç söz etmek istiyorum. Konser öncesi grubun sadece bir kaç şarkısını biliyordum yani iyi bir The Veils dinleyicisi değilim. Yine de canlı performanslarını dikkate alarak grubun Parkorman gibi bir açık alanda Placebo konseri öncesi dikkati sahneye çekme konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyebilirim. Alana sadece Placebo dinlemeye gelmiş izleyiciler için sorun teşkil etmese de özellikle The Veils dinlemeye gelen arkadaşımla kapalı ve küçük bir mekanda azimle grubu dinlemeye gelenler arasında grubun etkileyiciliğinin kat be kat artacağı konusunda hemfikir olduk.
Placebo‘ya geri dönersek; bir grubu çok seviyorsanız, grubun konserini en önden ve grubu çok seven diğer insanlarla beraber izlemek dünyanın en güzel olayı. Bunu özellikle Cuma akşamı konseri en önden ve grubu çok da sevmeyen insanların arasında izleyince daha iyi anladım. Neyse ki şarkılar, içinde kaybolmak için büyük olanaklar sunuyor.
Konserlerinde intro olarak kullandıkları Pure Morning ile Sigur Ros’un Svefn-g-englar şarkısının mash-up şeklini duymaya başladığımız zaman konser resmen başlamıştı. İşte o karışım;