SALI PAZARI: 31.07.2018

İşte, haftanın en sevdiğimiz günü. Bir salı gününde daha tezgahlarımızı açtık. Bu hafta bize yeni keşifleri ve janr tanımayan müzik zevkiyle In the Void‘un kurucusu Sibel Engingök de konuk oldu. (Kendisiyle daha önce şöyle konuşmuştuk.) Spotify playlisti en aşağıda. Peki, siz bu aralar neler dinliyorsunuz?

SİBEL’İN TEZGAHI

AQXDM – Aegis

Son zamanlarda denk geldiğim ve bir gün bir kulüpte dinleyebilmeyi hayal ettiğim efsane bir parçadır kendisi.

Answer Code Request – Calm Down

Her parçası nokta atışı olan Patrick abimizden yakın zamanda yayınladığı inanılmaz bir parça:

Monsoon – Ever So Lonely

Yıl 1982. İlk defa Hint asıllı bir sanatçı (Sheila Chandra) İngiltere top listelerinin başında. Sesi, kendisi ilk gördüğüm andan itibaren çok etkiliyor beni.

Kyuss – Whitewater

Ahhh ahhh diyorum 🙂 Dünya üzerindeki en iyi albümlerden.

Giraffi Dog – 351 Nation

Yeni keşfettiğim ve dinlemeye doyamadığım bir parça:

Sade – No Ordinary Love

Küçükken bu şarkının evin her yerinde yankılandığını hatırlıyorum. hala her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor.

Fikret Kızılok – Güzel Ne Güzel Olmuşsun & Nick Drake – They’re Leaving Me Behind

Bu iki parça çok çok özel. her daim yanımdalar. ne zaman dinlesem kendimi daha iyi hissediyorum, bir yandan yoğun bir duygu bombardımanı : ) bu dünyada yaşıyor olduğumu hissettiriyor ve teşekkür ediyorum.

HANDE’NİN TEZGAHI

Father John Misty – God’s Favorite Customer

FJM’in son albümü bence bu senenin şu ana kadarki en iyilerinden. Bu albümdeki en beğendiğim nokta hemen yanı başınızda kaydediliyormuşçasına içten olan vokalleri.

Arcade Fire – The Suburbs

Kanadalı favori grubumuzu Grammy’i ceplediklerinden beri çalma listelerimden silmiştim. Tabii ki bundaki esas sebep Grammy değil, müziklerinin eskisi kadar içten olmadığını düşünmem. Ancak bu klasiğe geri dönmek eski bir arkadaş ile kucaklaşmaya benzer sıcak bir his bıraktı içimde.

Amy Winehouse – Back to Black

Hâla daha senenin “Amy” dönemindeyim. Geçenlerde Amy belgeselini izledikten sonra klasiklerine daha da sıkı sıkıya bağlandım. Siz de onu çok özlüyor musunuz?

NoMBe – Eden

Sizi uyarmıştım, daha çok duyacaksınız diye. NoMBe’nin albümü bu senenin en iyisi. Kendisini yakında bireysel bir yazı ile taçlandıracak olmam bir yana bu şarkı benim için son 5 yılın favori şarkısı.

The Weeknd – Call Out My Name

Pek de bilimsel olmayan bir araştırmaya göre bu şarkıyı her dinlediğinizde içinizden bir parça gerçekten yenilenemeyecek şekilde kopuyor.

CEMRE’NİN TEZGAHI

Charli XCX – Sucker

Bu hafta durduk yere 2015 yılında buldum kendimi, önce Charli XCX ile başladım. Dikkatli olun, durduk yere insan içinde “ Fuck you, sucker” diye bağırma isteği yaratabilir.

Kali Uchis – Loner

Daha sonra Kali Uchis’in ilk şarkı söyleme denemesi olarak tanımladığı Por Vida albümüne takılıp kaldım.

Years & Years – Ties

Yeni albümleri Palo Alto da çok güzel tabii ama bu nasıl güzel bir çıkış albümüydü, hala heyecanlandırıyor beni.

Carly Rae Jepsen – Emotion

2015 ve pop (hatta sadece pop) denince akıllara gelmesi gereken ilk albüm; umutsuz romantikler, mendillerinizi ve en rahat dans ayakkabılarınızı hazırlayın…

Vince Staples – Norf Norf

Evet, 2015’e gitsem de bir yerden sonra rap batağına düşüp çıkamıyorum.

EGE’NİN TEZGAHI

Channel Tres – Top Down

House ile hip-hop’ın birlikteliğinin ne kadar muazzam bir şey olduğunu bir kez daha hatırlatan Channel Tres ve derin mi derin sesi, sabaha bağlanan gecelerin eşlikçisi playlistlerinizde yer bulmalı derim. Sığ bir tanım gibi olacak ama kendisinin müziğini tek kelimeyle “cool” olarak nitelemek istiyorum. Cidden uzun zamandır bu kadar cool bir şarkı dinlememiştim. Kapağına baksanıza, o bile ayrı bir cool.

Garbage – 13x Forever

Spotify kendi kafasına göre çalarken bir anda karşıma çıkıverdi ve Garbage’ı ne kadar sevdiğimi bir kez daha hatırladım.

Amber Mark – Love Is Stronger Than Pride

Bir Sade klasiği ancak bu kadar iyi coverlanabilirdi. R&B tarafında dinlenecek yeni birilerini arıyorsanız Amber Mark’ın son EP’si ilaç gibi gelebilir.

Hatchie – Sleep

Hatchie klişe diyebileceğimiz sözleri öylesine canlı ve tatlı melodilerle ve temiz bir vokalle aktarıyor ki kayıtsız kalamıyorsunuz. Tam yaz kafasında; biraz 90’lar shoegaze’i, biraz dream pop, biraz da Best Coast.

Talking Heads – Listening Wind

Benim The Knife’ın Shaking the Habitual albümünü dinlediğimde “oha, neler yapmışlar böyle” dediğim şeyleri Talking Heads (ve Brian Eno) neredeyse 40 sene önce yapmış. Kendimden utandım bu şarkıyı yeni keşfettiğim için.

Nazan Öncel – Dillere Düşeceğiz Seninle

Türkçe popçu bir arkadaşla tatile çıkmanın yan etkilerinden biri bu şarkıyı kafadan atamamak olabiliyormuş. Nazan Öncel’in “tadım tuzum olacaksın benim” derkenki ısrarcı vokaline her seferinde tutuluyorum (Ve yine loop’a alır).