TANIŞIN: CLÉA VINCENT

Hem kışın camdan dışarı bakıp karları izlerken, hem de yazın sahilde pineklerken dinlenilecek şarkılar mı arıyorsunuz? O halde Cléa Vincent ile tanışın. Parisienne olmanın tüm gerekliliklerini yerine getiren bu hayalperest kadın, üniversitede sınıfta kalınca müzik yapmaya başlamış (hayat insanı nerelere götürüyor). Önce caz dersleri alırken, sonra kendi şarkılarını yazmaya kendi tarzını oluşturmaya başlamış. Şimdiyse Fransız pop’unun kendine nevi şahsına münhasır bir icracısı. Bazıları retro-fütüristik pop gibi çok spesifik bir kategoriye koysa da onu, ben zamanında bol bol synthpop dinleyip ilham aldığını düşünüyorum. Zaman zaman süslü caz melodileri de duyabiliyorsunuz. Bunları yumuşacık bir Fransızca ile harmanlayınca ortaya enfes bir şey çıkıyor.

2012’de ilk albümü için anlaştığı yapım şirketiyle can sıkıcı birtakım olaylar yaşadıktan sonra, Midnight Special Records ile anlaşma yoluna gidiyor. Kendisi de bu değişiklikten memnun olduğunu dile getiriyor, ilk çalışmalarında istediği kadar sıcak ve lo-fi kayıtlar yapamadığını belirtiyor. İlk iki EP’si Non mais oui 1&2 2014’te, ilk albümü Retiens mon désir ise 2016’da çıktı. Bunların yanında lo-fi kafasını koruyan aynı zamanda absürdlükleriyle eğlendiren bir çok da klibi var. Öyle ki, her yeni çıkanı heyecanla bekliyorsunuz. İşte bir örnek;

Cléa Vincent’ın son EP’si Tropi-Cléa Nisan 2017’de yayınlandı. Öncekilere kıyasla daha hareketli bu beş şarkılık kayıt (biraz daha yaz havası), başarısının tek seferlik olmadığının kanıtı oldu. Şimdilerde Fransa ve Avrupa’da konserlerine devam ediyor. Umarım ilerde adının yanında “İstanbul”u da görebiliriz.