Gülümseyişini sevdiğimiz 
 

Fakir Ama Gururlu: ”Çocukluğunu bilirim ben senin” tavrına sahip olabileceğimiz esas oğlanımız, 3rd Rock From the Sun ile gönüllerde yer edinmeye başladı. Kaliteli ve bir o kadar eğlenceli oyunculuğuyla genç yaşta aday gösterildiği ve topladığı ödüller kendisine olan sevgimizi pekiştirdi.

Biz sevişiyoruz: Hemen hemen her sene yeni bir yapımla ekranda boy gösteren Joseph Gordon, canlandırdığı birbirinden farklı rolleri kendine özgü oyunculuğuyla beyaz perdeye yansıtmayı birçoğundan çok daha iyi bildi: Manic (akıl hastası bir çocuk), Mysterious Skin (genç yaşta tecavüze uğramış gay bir jigalo), Brick (en ilginç başrol ünvanı), Shadowboxer (mafya doktoru), The Lookout (geçirdiği kaza sonrası hafıza kaybı yaşayan genç), Killshot (psikopat bir kiralık katil) veeee 500 Days of Summer (aşık, hüzünlü bir o kadar da heyecanlı genç) veeee Inception (kelimeler kifayetsiz). Bu kadar başarıya rağmen oldukça mütevazi haliyle de samimiyeti en üst seviyeye taşıdı.

Bitmesin Bu Rüya: Kendisinde bu kadar çalışma azmi ve birbirini takip eden başarı hikayesi olduğu sürece bu rüyanın daha uzun süre beyaz perdede devam etmesi fazlasıyla mümkün görünüyor. Öyle ki, bu sene bitmeden gülümseyişini bizden mahrum bırakmayacak son filmi Live With It ile kendisini izleyeceğiz. 2012’de ise iki yepyeni film Premium Rush ve şimdiden dört gözle, büyük heyecanla beklenen The Dark Night Rises ile gönülleri bir kez daha fethedecek. ”There is a light that never goes out” dilekleriyle.