ORADAYIZ: NENEH CHERRY

Bu sene içimizi en çok kıpır kıpır eden konserlerden biri, yarın yani 30 Ekim‘de Salon İKSV‘de gerçekleşiyor. Elini atmadığı tür ve altından başarıyla kalkmadığı iş bırakmamış, Massive Attack’ten tutun da Gorillaz ve Pulp’a kadar pek çok büyük grupla çalışmış, günümüzde bile yarattığı etkiyi rahatlıkla gözlemleyebildiğimiz kutsal şahsiyet Neneh Cherry, bir kez daha İstanbul’a geliyor. Üstelik yanına başta son albümü Blank Project‘te olmak üzere sık sık birlikte çalıştığı RocketNumberNine ikilisini de alıyor. Blank Project’teki çoğu şarkının yanında Buffalo Stance ve Manchild gibi klasikleri de dinlemeyi umduğumuz konser, tam da “kaçırırsanız çok üzülürsünüz” cinsinden. O yüzden yarın Salon İKSV’de görüşmek üzere diyoruz ve kendisiyle yaptığımız ufak röportajı da şöyle paylaşıyoruz:

Öncelikle nasılsınız, nasıl gidiyor?

Teşekkür ederim, gayet iyiyim!

Müziğin daha alternatif tarafında yer almanıza rağmen büyük bir popülerlik ve başarı yakalamayı başardınız. Müzik piyasasının günümüzdeki durumu hakkında neler düşünüyorsunuz? Streaming servisleri arasındaki çekişmeler ve müzisyenlerin bu mecralardan kazandıkları paranın azlığı üzerine uzun zamandır süren tartışmalar, doğrusu bizim de kafamızı epey kurcalıyor. Sizin düşünceniz nedir?

Müzik “endüstrisinde” iyi ile kötünün her zaman birlikte var oldu. Şu an görüyorum ki anaakım radyo istasyonlarında ve alışveriş merkezlerinde Drake’in, The Weeknd’in ve kızım Mabel’ın şarkıları sık sık çalıyor. Bunlar benim çok sevdiğim müzisyenler, o yüzden endüstride iyi şeyler de oluyor diyebilirim sanırım!

Streaming savaşlarına gelirsek; tüm endüstrilerde demiryollarının genişliğinden tutun da trafiğin hangi taraftan akması gerektiğine kadar her zaman türlü türlü çekişmeler yaşanmıştır. Bu yüzden bu meselenin niye bu kadar büyütüldüğünü doğrusu pek anlayamıyorum. İnsanlar istedikleri bir şeyi istedikleri fiyata almayı HER ZAMAN başaracak. Hayat böyle. Müzisyenlerin aldığı paraya gelirsek; bazıları yıllardır çokça kazanmaya devam ediyor, bazısı ise pek kazanamıyor. En azından artık müzisyenlerin nasıl soyulduğu ve haklarının nasıl yendiği konusunda daha çok şey biliyoruz.

Müzik dünyasında her zaman feminizmin öncü isimlerinden biri olarak gösterildiniz. Günümüz popüler müzisyenlerinin feminizm anlayışı hakkında ne düşünüyorsunuz? Feminizmin rolünün popüler kültürde giderek daha çok büyüdüğünü gözlemliyoruz.

Ben bütün iyi kadınları ve bütün iyi erkekleri destekliyorum. Peki ben bir feminist miyim? Evet, kesinlikle öyleyim!

Geçtiğimiz yaz bir EP ve ardından da bir albüm çıkarmanız bekleniyordu. Bunları ne zaman duyacağız veya duyacak mıyız acaba?

(Gülüyor) Şaşırtmacalı soru!

Son olarak, İstanbul konseriniz için heyecanlı mısınız? Daha önce buraya bir festival kapsamında gelmiştiniz fakat bu sefer daha ufak bir seyirci kitleniz olacak. Beklentileriniz neler? Bizi neler bekliyor?

Ufak ve samimi konserleri çok seviyorum. Ayrıca (böyle mi ifade etmeliyim bilemiyorum ama) popülerden çok biraz daha “farklı ve ilginç” müzik yaptığım için daha az insana hitap ettiğimin ve konserlerden daha az para kazandığımın da farkındayım. Ama olsun, buna değer!