RÖPORTAJ: BALMORHEA

Balmorhea bir kez daha İstanbul’da. Bu kez grubun kalanını geride bırakıp, ikili olarak sahneye çıkmaya karar veren Rob Lowe ve Michael Muller iler bugün (yarım saat kadar sonra) ve yarın Salon İKSV‘deki performansları öncesi konuştuk.

Öncelikle soralım. Nasılsınız? Hayat nasıl gidiyor?
Micheal Muller: İyiyiz. Yeni yayınladığımız EP Heir ve tekrar yayınladığımız kendi adımızı taşıyan albümün Avrupa ve Rusya’yı dâhil ettiğimiz güzel bir turunun sonuna yaklaştık. 7 yıl içerisinde ilk defa bu kadar farklı şarkılar çaldık bu turda. Ve yaklaşık 6 yıldır ilk defa bir tura tam kadro çıkmadık. Bu güzel turu güzel İstanbul’da İKSV Salon’da 2 konserle sona erdireceğimiz için çok mutluyuz.

Çok yakın bir zamanda İstanbul’da olacaksınız ve bu İstanbul’da ikinci defa bulunuşunuz olacak. İlki nasıl bir deneyimdi ve bu sefer bizi ne bekleyecek?
Rob Lowe: Geçen yıl burada ilk konserimiz için heyecanlıydık ve burada çok güzel şeyler tecrübe ettik. Geri dönüşümüz için çok daha fazla heyecanlıyız. Bu tur için diyebiliriz ki biz Balmorhea’yı kuran ikili, Micheal ve ben olarak karşınızda olacağız. Bunun nedeni ilk albümümüzü tekrar yayınlamamız ve bunu 7 yıldır ürettiğimiz daha sakin müzikleri sahneye koymak adına bir fırsat olarak görmemizdi. Daha sakin ve daha samimi bir konser sizi bekliyor. Bu konser için bir heyecan nedenimiz daha var. Londra’dan Peter Liversidge’in görselleri bize eşlik edecek. Daha önce görsellerle eşlik edilen bir performans istememiştik ama bu daha sakin geçecek konserlerimizi fırsat gördük. Bizce Peter’in işlerinin gerçekten tamamlayacı bir etkisi oldu.

Sizi sahnede ilk defa canlı izlerken 5 farklı insanın yarattığı o bütünlük hissinden çok etkilenmiştik. Bu tarz bir harmoniyi yaratmak çok zor bir şey. Bunu nasıl başardınız? Sırrınız ne?
Micheal Muller: Şanslıyız ki Balmorhea’nın bütün üyeleri birden fazla enstrüman çalabiliyor. Bu da Balmorhea’nın müziği için büyük bir katkı, özellikle konserlerde. Bu sayede daha karmaşık bir kompozisyonlar yaratabiliyoruz. Konser boyunca aynı enstrümanları çalmamamızda şarkıları ve konseri daha keyifli bir hale sokuyor. Tabi, yazım sürecini uzatıyor bu durum. Grubun bütün üyeleri arasında yazdığımız şarkılarda ne duymak isteriz, buraya ne eklenebilir konuşmaları bol bol oluyor ama şimdiye kadar herkesin farklı yetenlerinin ve ilgi alanlarının karşımı bizim için gayet iyi gitti.

Sizi ilk defa dinleyeli üzerinden 8 yıl geçti. Bu zaman zarfında müziğinizde ne değişti ve ne aynı kaldı?
Rob Lowe: Değişim bizim için her zaman önemli oldu. Bence her yeni yaptığımız kayıtta yeni ve farklı bir şeyler yapmaya kalkıştık tabi ki o özü koruyarak. Grubun iskeleti de değişti, iki kişiyken altı kişi olduk. Enstrümanlar akustikken bazı elektronik enstrümanlar girdi gruba. Fakat yaptığımız şeyin özü hep aynı kaldı.

Balmorhea_Photo-by-Pedro-Anguila_o

İlk albüm Balmorhea’yı tekrar yayınladınız. Buna nasıl karar verdiniz?
Rob Lowe: Bu kaydı ilk defa 2007 yılında biz kendimiz yayınladık. Sadece 1000 tane CD ürettik. Vinlyve ya başka bir şey yoktu. Bu kopyaları satmak yaklaşık iki sene sürdü. O zamandan beri kayıtları hep dijital olarak sunduk. Ve bunlar hep kayıt şirketimiz Western Vinly’den çıktı. Düşündük ki ilk kaydımızı da remaster yaparak şirketimizle beraber daha geniş bir kitleye yayınlamak eğlenceli olabilir. Albümün çizimlerini değiştirdik ve birkaç bonus şarkı ekledik. Şimdi bütün kayıtlarımız Western Vinly’de bulunuyor ve bütün albümlerimizin kendi vinly’leri var diyebiliriz. Kayıt şirketimizle bu uzun ve sağlam ilişki bizim için çok özel.

EP’niz HEIR ile birlikte yeni iki şarkı da yayınladınız. Bu yeni albüm için çok uzun süre beklememiz gerekmeyeceği anlamına mı geliyor?
Micheal Muller: HEIR‘ı ve ona eşlik eden harika remixleri çıkarmış olmak, bunları insanların dinleyebilecek olması bizi çok heyecanlandırıyor. Henüz albüm kayıtları için çalışmaya başlamadık, bu yüzden piyasaya sürülmesi için bir süreç gerekecek. Bu çok kısa da sürebilir, uzun da. Umuyoruz ki kısa sürer.

Gözlemlediğimiz kadarıyla her sanatçının kendine özgü bir yaratma sureci var ve biz de sevdiğimizprojelerin yapım aşamasıyla ilgili oldukça meraklıyız. Sizin için bu yaratma süreci nasıl işliyor? Mesela,yeni bir şarkı yapmaya nasıl başlarsınız? Hissettiğiniz bir şeyden yola çıkarak mı yoksa duyduğunuz bir melodiyle mi başlar?
Rob Lowe: Her seferinde farklı oluyor aslında. Genelde birimiz (ben ya da Michael) bir fikir üzerinde çalışıp, şarkılara yeni kısımlar ekleyip daha sonra grubun geri kalanıyla paylaşıyoruz. Sonra bir şekilde son haline getiriyoruz hep birlikte. Bunun yanında bazen ben tüm şarkıyı yazıp herkese kendi kısmını açıklıyorum, bazen de tek başına ya da grup olarak doğaçlama yaparken yeni bir şarkı ortaya çıkıyor.

Peki bir sonraki projeniz ne olacak? Kısa ya da uzun vadeli planlarınız neler?
Micheal Muller: Şu an için herhangi bir planımız yok. Grubumuzun üç üyesi yeni evlendi ve çellistimizin Jasper isimli yeni bir oğlu oldu. Aisha Burns, kemancımız, solo bir albüm yayınladı, şu an Amerika ve Avrupa’yı kapsayan turnede. Rob, kurucularımızdan biri ve piyanistimiz, de solo projesi üzerinde çalışıyor, o da önümüzdeki bir iki yıl içinde çıkacak. Sonuç olarak önümüzdeki ayların neler getireceğine bakarak yeni planlar yapacağız.

Konser öncesi dinleyicilerinize söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Rob Lowe: Yaptığımız müzikleri dinledikleri için onlara teşekkür ederiz. Buraya kadar gelip, müziğimizi size dinletip sizlerle bizlerden birer parça paylaşmak bizim için her zaman özel olmuştur. Umarız bu iki kişilik özel performansımızdan mutlu ayrılırsınız.