Bir çoğumuzun radarına iki versiyonlu Uzunlar parçasıyla giren Evdeki Saat, geçtiğimiz yaz ikinci albümü Huzursuzluğun Meyvesi‘ni yayımlamıştı. Bu albümle sadece Türkiye içinde kalmayıp Avrupa turnesine de çıkmış, hemen ardından da Kalkmam Gerek parçasıyla hala yeni bir şeyler üzerinde çalışıyor olduğunun sinyalini vermişti. Bugün ise Kalkmam Gerek’i takip eden yeni teklisi Fark Etmeden yayımlandı. Bu vesileyle, hem yeni bir Evdeki Saat döneminin haberini veren bu şarkı özelindeki hem de genel olarak merak ettiklerimizi sorduğumuz bir söyleşi gerçekleştirdik. Kısa ama dopdolu sohbetimize şöyle buyurun:
Selamlar Eren, öncelikle nasılsın? Yakın zamanda küçük bir Avrupa turnesinde olduğunu biliyoruz, nasıl geçti?
Teşekkür ederim gayet iyiyim. Avrupa turnemiz oldukça güzel geçti. Rotterdam, Amsterdam ve Frankfurt’ta üç adet konser verdik ve bizim için her açıdan harika bir deneyim oldu. Bundan sonraki dönemlerde mutlaka tekrarlamak istiyoruz.
Son albümün birkaç ay önce yayımlandı, şu ana kadar aldığın geri dönüşler nasıl oldu? Bu albümden beklentilerini karşıladı mı?
Aslında gayet güzel geri dönüşler geldi. Biz de ortaya çıkan işten memnunuz arkadaşlarımızla. Aslında önemli olan da bu sanırım. Herkes belirli bir seviyede memnunsa üzerine konuşulacak çok fazla bir şey kalmıyor. Buralara çok takılmadan ileride yapacağımız işlere odaklanıyoruz. Albüm görevini tamamladı diyebiliriz.
İlk albümün için eski röportajlarında İstanbul’a taşındıktan sonra Üçüncü Yeniler akımıyla tanıştığını ve bu şarkıların bunun etkisiyle ortaya çıktığını söylemiştin, gerçekten de bunu albümü dinlerken hissetmek mümkün. Huzursuzluğun Meyvesi’yle ise tamamen bambaşka bir yöne gitmişsin. Fark Etmeden de sanki bu albümde olsa garip duyulmayacak bir şarkı. Bu ilgini çeken şeyleri deneyip kendi soundunu bulduğun ve artık bu yönde devam edeceğin anlamına mı geliyor? Yoksa bir sonraki albümde yine bambaşka bir şey mi beklemeliyiz? Bir gün Evdeki Saat’ten bir rap albümü dinler miyiz mesela?
Sürekli kabuk değiştirmeyi seviyorum. Sadece bir türe bağımlı kalmaktansa değişik şeyler denemek her zaman daha çekici geliyor bana. Bununla birlikte yaşım, tecrübem ve hayata bakış açım da değişiyor. İlk şarkımı 2014 yılında çıkarmışım. Baktığınız zaman sekiz sene uzunca bir zaman. Bundan sonra da değişime sürekli açık olurum diye tahmin ediyorum. Rap başlığı altında bir album çıkarmam muhtemelen, rapin homojen bir şekilde şarkılara sızdığı üretimler çıkarabiliriz bir gün neden olmasın?
Fark Etmeden’in yaratım süreci nasıldı? Uzun süredir üzerinde çalıştığın bir parça mıydı, yoksa kısa sürede mi bir araya geldi?
Geçtiğimiz aylarda bir hafta evde kapanıp yeni sözler yazmaya odaklanmıştım. En son çıkan parçamız Kalkmam Gerek, şimdi çıkacak olan Fark Etmeden ve bir parça daha olmak üzere o hafta üç adet parçayı finalize etmiştim. Yani Fark Etmeden, aslında üç aylık bir parça diyebiliriz.
Daha önce kariyerinin bir noktasında yurtdışına taşınmayı ve orada müzik yapmayı denemek istediğini söylemiştin. Türkiye’den bunu yapan müzisyenlerden özel olarak kariyerinin gidişatını takip ettiğin ve beğendiğin biri var mı?
Bunu yapanlar var tabii takip ediyorum. Şu an bütünüyle yurt dışına taşınmaktansa bir ayağımın orada, bir ayağımın burada olması fikri bana daha cazip geliyor. Hayatımın bir noktasında bunu gerçekleştireceğim. Şu an bu işi her açıdan en iyi yaptığını düşündüğüm ekip Lalalar.
Son olarak, bir filmde rol aldığını biliyoruz, bu nasıl gelişti ve süreç nasıl gidiyor?
Amerika-Türkiye ortak yapımı olan bir filmde oynadım. İsmi Öte. Şu anda kurgu aşamasında. Amerika’da film okuyan arkadaşım Eda böyle bir fikirle geldiğinde çok istediğimi fakat böyle bir yeteneğim olmadığını söyledim kendisine. Daha sonra yönetmenler Esra Saydam ve Malik İsasis ile bir görüşme gerçekleştirdik. Beğendiler ve film kadrosuna dahil edildim. Yüzde sekseni İngilizce olan bir filmde başrol oynamış oldum.