RÖPORTAJ: FRENCH 79
PSM Caz Festivali sohbetlerimize devam ediyoruz. Roderic‘in hemen ardından 3 Mayıs gecesi French 79 projesi kapsamında Studio‘da setini dinleyeceğimiz Simon Henner ile lafladık. Üstelik kendisi bizi electro-pop melodileri ile uzaklara uçurmadan önce yeni albümün müjdesini almış bulunmaktayız. Marsilya’daki müzik sahnesinden PSM Caz Festivali’nin zengin yelpazesine uzanan muhabbetimiz için buyurun:
Hey Simon, bize vakit ayırdığın için teşekkürler! Genel olarak nasıl gidiyor?
Her şey gayet yolunda. Şu aralar stüdyoda çok vakit geçiriyorum ve aynı zamanda birçok konser de var. Genel olarak iyi diyebilirim.
Öncelikle seçtiğin sahne ismini merak ediyoruz. Neden French 79?
Nedeni Fransız ve 1979 yılında doğmuş olmam. Uzun bir süre boyunca kullandığım bir takma isimdi ve sonunda solo projem ile güzel uyuştuğunu düşündüm.
(Avaz notu: Evet, bu soru ile biraz saçmalamış olabiliriz. Devam ediyoruz.)
Fransız müzik sahnesi, söz konusu elektronik tınılar olduğunda fazlasıyla ön plana çıkmakta, özellikle de Paris. Marsilya menşeli olduğunu düşününce (Bu arada harika bir şehir!) oradaki elektronik müzik sahnesi hakkında daha fazla şey öğrenmek isteriz. Birazcık bu konudan bahsedebilir misin?
Fransız müzik sahnesinin en güçlü olduğu yerin Paris olduğunu hepimiz biliyoruz. Başkent olduğu için de gayet normal. Ancak hip-hop sahnesi ile bilinen bir şehir olarak Marsilya’da da daha fazla grup ve müzisyenin taşınması ile gittikçe daha da güçlenen bir indie sahnesi var. Pop sahnesini düşünüyorum da, Kid Francescoli’yi mesela, aynı zamanda gelişmekte olan bir de oldukça güzel bir rock sahnesi var. Sonra bir de elektronik müzik sanatçıları ve tabii ki festivaller. Fransa’da insanlar Marsilya sahnesinden daha sık bahsetmeye başladılar, bu da biz Marsilyalı sanatçılar için harika bir şey!
Aynı zamanda birçok farklı grup projelerin de var. Tını açısından French 79 projenden fazlasıyla farklı olduklarını söyleyebiliriz. Daha elektronik ve solo bir yöne gitme konusunda sana ilham veren neydi?
Birazcık yalnız geçirdiğim zamanlarda ortaya çıktı; çünkü her daim beste yapıyorum ve kendimi herhangi bir grubumun tınısına uymayan birçok farklı döngüde buldum. Her zaman elektronik müzik dinledim ve ürettim. Durum böyle olunca solo bir projeye başlamam kaçınılmazdı.
Birçok harika albümün prodüktörlüğünü yaptın. Sana zor bir sorumuz var: Eğer hayatının geri kalanında ikisinden birini seçmek zorunda olsaydın hangisini seçerdin? Sadece prodüktörlük yapmak ya da sadece kendi şarkılarını yazmak?
Aslında, en çok sevdiğim şey beste yapmak. En iyi zaman, kağıdın hâla boş olduğu dönemler. Bu nedenle yazmak derdim.
Geçtiğimiz sene grubun Nasser ile yeni bir albüm yayımladın. Şimdi de French 79 projen kapsamında İstanbul’a geldiğini düşünürsek yakın bir zamanda yeni müzik beklemeli miyiz? Bize bu konuda haberlerin olabilir mi?
Henüz bunu söylememem gerekir belki ama şu anda ikinci albümümü hazırlıyorum. Ve tabii ki, İstanbul’da birkaç yeni şarkı çalıyor olacağım.
Elektronik müzik sanatçısı olarak PSM Caz Festivali’nde çalıyor olmak hakkında ne düşünüyorsun? Festival birçok farklı tarzdan müzisyeni ağırlıyor olacak; ancak biz senin açından da bu deneyimi duymak istedik.
Müzik birçok anlamda uluslararası olduğundan herkesin her tarzda müzik dinleyebileceğini düşünüyorum. Mesela ben de birçok farklı tarz dinliyorum: Caz, pop vb. Bu nedenle de farklı tarzlarda müzikleri barındıran festivalleri ilgi çekici buluyorum. Gayet harika!
Şu sıralar favori müzik, film ve TV dizilerin nelerdir? Bize önerilerin olur mu?
Şu sıralar sürekli James Blake’in son albümünü dinliyorum ve bence çok güzel. TV dizilerine çok aşina değilim ancak filmlere meraklıyım. Şu aralar, genelde soygun filmleri izliyorum. THIEF’i tavsiye ederim, en iyilerinden!
Son olarak, İstanbul’daki konserinde neler ile karşılacağız? Şehre ilk gelişin mi?
Hayır, ilk defa İstanbul’a gelişim değil; ancak ilk konserim olacak. Türkiye’ye gelip performans sergileyecek olmak beni çok mutlu ediyor. Herkesin ne tepki vereceğini çok merak ediyorum. Daha önce de söylediğim gibi yeni şarkılarımı nasıl karşılayacağınızı görmek için sabırsızlanıyorum 🙂
Teşekkürler! Konserde görüşürüz. Au revoir!
SAGOL