RÖPORTAJ: GREG HAINES

Son albümlerini, günümüzün özgün yeteneklerini keşfedip yayınlama konusunda oldukça başarılı olan Alman plak şirketi Denovali Records etiketiyle yayınlamış ve yayınlayacak olan Ah! Kosmos ve Orson Hentschel ile arka arkaya sahne alacak İngiliz besteci Greg Haines‘la, Limits Off: Denovali Label Night etkinliği vesilesiyle röportaj yapma fırsatımız oldu. Kendisiyle ilgili bilmediğimiz ve merak ettiğimiz pek çok şey vardı, bir kısmını sorup öğrendik. Buyurun:

Nasılsınız, nasıl gidiyor?

Harikayım, her şey yolunda, şikayet edebileceğim hiçbir şey yok gerçekten.

Kariyerine nasıl başladın? Nelerden ilham alırsın, seni neler motive eder? Müziğini nasıl tanımlarsın?

Kendimi bildim bileli müzik yapmayı çok seviyorum, en başından beri sadece müzik yaratma kısmına ilgiliydim, bir müzik aletinin virtüözü olmak istemediğimden emindim hep. Bir şekilde 80’lerden kalma ekipmandan oluşan küçük bir stüdyoda zaman geçirme fırsatım oldu, sanırım orada yapmaktan en çok hoşlandığım şeyin bu olduğuna karar verdim.

2013’ten beri solo projene ait hiçbir şey yayınlamadın. Şu sıralar üzerinde çalıştığın yeni bir şeyler var mı? Bize yeni çalışmalarınla ilgili ne söyleyebilirsin? Ne zaman dinleme fırsatımız olcak, konserde yeni bir şeyler duyacak mıyız?

Bir noktada kesinlikle yeni bir albüm olacak, genel taslağı hazır. Ama ben biraz yavaş çalışıyorum. Canlı performanslar sırasında her zaman yeni şeyler denemem konusunda yüksek bir ihtimali var.

Son albümün “Where We Were”ü “Ritimler, kayıt aletleri ve synthesizerlarla keşifler” olarak tanımlamışsın. Yani biz albümü dinleyip senin yeni bir yanını keşfederken sen de aslında aynı şekilde bir süreçten geçiyordun. Ne buldun, bu süreçten hoşlandın mı, yeni projelerin de bu doğrultuda mı olacak?

Çok hoşuma giden bir süreç oldu gerçekten, sonraki albümlerde de keşfedilmeye devam edilecek daha bir sürü yeni alan olduğunu gördüm.

2014 yılında Peter Broderick’le birlikte bir albüm çıkardın. İlişkiniz nasıl böyle bir noktaya ulaştı?

Peter’la çok uzun süredir tanıyoruz birbirimizi, 9 yıl kadar oldu sanırım. Tanıştığımızdan beri defalarca beraber bir şeyler yapmak hakkında konuşuyorduk ama hiç fırsat olmadı. Bir kez denedik, istediğimiz gibi olmadı. Ama bir şekilde bu albümde her şey çok hızlı ve neredeyse yanlışlıkça denecek kadar tesadüfi bir şekilde gerçekleşti.

Dünyanın dört bir yanından bambaşka kayıt şirketleriyle çalıştın, bunun özel bir sebebi var mı?

Hımm… Hiçbir fikrim yok gerçekten! Sadece öyle denk gelmiş sanırım.

Bu konser 2015 yılı için son konserlerinizden biri olacak, bu yıl nasıl geçti senin için?

Harikaydı, bir sonraki daha bile iyi olur umarım!

Seni daha önce yine Salon sahnesinde izleme fırsatımız olmuştu. O konser nasıldı senin için ve bu sefer hakkında nasıl hissediyorsun?

Eğlenceli bir geceydi. Sahneye çıkmadan önce çok fazla yemek yemiştim ve çok toktum, o akşama dair en baskın anım bu. Bu sefer daha az yemeye çalışacağım ama İstanbul’da az yemek gerçekten çok zor!