TANIŞIN: POMME

Asıl adı Claire Pommet olan, sahne adı ise Pomme (Fransızca’da “elma”) olan, yumuşak gitarlarıyla aynı akışkanlıkta seyreden sakin sesiyle insanı büyüleyen tatlı mı tatlı, minnoş mu minnoş genç bir müzisyen. Kendisi 1996 yılında Fransa/Lyon’da doğmuş. Bir Sofar dinletisinde On Brulera şarkısını söylerken autoharp çalarak gönlümü fethediyor bu güzel kadın. Fransızca dilinin verdiği sakinliği de kullanarak, adeta “sırtınıza yaslanın ve kendinizi bana bırakın” emrini salık veriyor. Şarkılarında coşkuyu bulamayacağınızı belirteyim ama sakinliği, rahatlamayı bulacağınızın garantisini vermek isterim.

Pomme ile nasıl tanıştığımı da belirtmekte yarar var sanıyorum. Fransız diline hakim olan herkesin bilmekle yükümlü olduğu bir sanatçı varsa o da sanıyorum Edith Piaf’tır. Edith Piaf Paris-L’Olympia 1961 yılı konser kaydı akabinde, başka kimlerin L’Olympia konseri vardır diye takip ederken Pomme’u keşfetmiş oldum. Edith Piaf’a bu tanıştırma için bir kere daha teşekkürler, huzurla uyumaya devam etsin dilerim.

Şarkılarına bakarsak, genel olarak karanlık (benden çok eğlenceli şarkılar beklememenizi rica ediyorum, Pomme da bence bu yüzden ağıma düştü) temalarla dolu. Örneğin karanlık bir aşk hikayesini konu alan On Brulera şarkısı, sarılmak istediğinizde kucağınızda eriyiveren çilekli bir dondurma gibi; yumuşak ve tatlı.

“Dans etmeyi bilmiyorum” başlıklı şarkısı Je sais pas dancer ise ayrı bir balad. Tam Pomme’u yansıtıyor dediğim klibi için buradan. En sevdiğim şarkısı A peu prés için ise buradan. Pomme’u dinleyelim ve Türkiye’ye konsere gelebilmesi için yetkililere seslenelim. Pomme ile keyifli zamanlar diliyorum size!