2020: EN İYİ 15 ALBÜM
Avaz yazarları olarak geçtiğimiz sene boyunca çıkan albümleri oyladık ve en yüksek puan alan 15’ini listeledik. Sizin de 2020 yılından aklınızda kalan albümler arasında bunlar var mı?
15. Grimes – Miss Anthropocene
Benim gibi Visions’tan bu yana Grimes’ı takip edenler bu albüme başta biraz daha şüpheci yaklaştılar. Neden? Eh, yalan söylemeyeyim Elon Musk & (üzgünüm ama) X Æ A-XII(ardından gelen tüm meme’ler). Grimes artık daha medyatik, daha az underground ve ilk zamanlarından gelen politik duruşu pek inandırıcı değil. Öte yandan Miss Anthropocene ile bizi hayal kırıklığına uğratmadı; her şarkısı birbirinden catchy ve tam bir Grimes-pop olan bu albümle bir sonraki albüm için beklentileri daha da arttırdı. -A.E.
14. Perfume Genius – Set My Heart On Fire Immediately
İlk albümünden bu yana devamlı üstüne koyarak ilerleyen ve her seferinde bir sonraki işini merakla bekleten Perfume Genius, bu uzun yolculuğunun belki de en sağlam albümlerinden birini yayınladı. Hikaye anlatıcılığına ve queer bir sanatçı olarak aktivizmine şarklı sözlerinde sıklıkla rastlasak da Set My Heart On Fire Immediately’ye söz yazarlığının şimdiye kadarki zirvelerinden biri demek haksızlık olmayacaktır. Albüm, ilk parçadan en sonuncuya kadar kusursuz bir bütünlük içinde. Bununla birlikte pek çok farklı tür arasında çeşitli geçişler yaptığını da eklemek mümkün. Neutral Milk Hotel-vari bir şarkının ardından 80’ler synth pop marşlarına selam duran ya da eski bir folk-rock şarkısını hatırlatan ama bir an bile eski hissettirmeyen bir albüm. En iyi yaptığı şeyi yapıp albüm boyunca sizi duygudan duyguya sürüklemeyi, çoğunlukla da üzmeyi başarsa da umut verdiği hatta mutlu bile ettiği oluyor. Bütün bir albüm tecrübesini belki de en iyi yine kendi sözleri ifade ediyor: “It’s the strangest feeling, Unknown even, Almost good.” -İ.S.
13. Caribou – Suddenly
Caribou adı altında yayınladığı 5. albümü için, Dan Snaith’in, kızının takılı kaldığı kelime “Suddenly” seçimi bile albümün temellerini anlatmaya yetiyor. Kişisel ilişkiler ve hesaplaşmalarla dolu sözleri ve Dan Snaith’in matematiksel müziği ile dikkatli bir dinleme seansına ihtiyaç duyuyor. Janralar arası minik yolculuklar ise bu seansı monotonluktan uzak kılıyor. Albüm kendisine gösterdiğiniz ilginin karşılığını ise kesinlikle misliyle geri ödüyor. -A.K.
12. Gorillaz – Song Machine, Season One: Strange Timez (Deluxe)
Her albümde daha da iyisini yapmayı başaran nadir gruplardan biri de Gorillaz. Robert Smith, St. Vincent, Elton John gibi isimleri ağırladıkları yeni albüm, adının da çağrıştırdığı gibi tam bir modern zaman radyo albümü. Farklı kültürlerden ve tarzlardan esintiler ile bu sene asla gidemediğimiz ve delicesine özlediğimiz bir festivalin plak versiyonu. -H.Y.
11. Taylor Swift – evermore
Sürpriz albümü ile gönülleri fethetmesi yetmemiş gibi 5 ay aradan sonra Taylor Swift, 2020 yılında ikinci bir albüm daha yayınladı. İlk albümün çizgisinde ve birazcık gölgesinde kalsa da içerisindeki şarkıların hikaye anlatıcılığı takdire şayan. Dinledikçe daha da demlenen bir sanat eseri, farklı bir ruh durumu ve seneler sonra bile zevkle dinlenecek bir şaheser. -H.Y.
10. Future Islands – As Long As You Are
Baltimore’lu genç gibi delikanlıların altıncı stüdyo albümü As Long As You Are, grubun bunca zamandır en iyi yaptığı şeyleri tekrar tekrar hatırlattıkları bir konfor albümü belki de. Büyük yenilikler, şaşırtıcı deneyler yok. Ama grubun vaatlerini fazlasıyla yerine getiriyor. Yanıp sönen ışıkların altında duvara dayanıp dans edenleri izleyenlerin ya da doğrudan dans pistinde ağlayanların albümü. Albümün çıktığı tarih itibariyle pistlerden uzak kalmış olsak da dans ederek ağlamak isteyenlere, Future Islands – As Long As You Are çaldığı her yeri bir anda dans pistine dönüştürebilecek bir albüm. Salonu da yatak odasını da mutfağı da… -İ.S.
9. Fleet Foxes – Shore
Korkunç bir yıla rağmen daha umutlu bir Fleet Foxes çıkmıştı Shore’da karşımıza. 15 şarkılık bu albümde Brian Wilson sample’ı, Elliott Smith etkisi ve 2017 tarihli Crack-Up’ın aksine ayakları yere basan bir Robin Pecknold’la karşılaşmıştık. Bence albümün en iyi şarkıları Can I Believe You, Sunblind ve Young Man’s Game. -A.E.
8. Taylor Swift – folklore
Taylor Swift’in gözlerden uzakta kaydettiği ve sürpriz bir şekilde yayınladığı albüm, evermore’un ablası… folklore bir saatliğine zamanı durdururken eşzamanlı olarak duygu skalanızı ve hayal dünyanızı genişletiyor.
Hem organizasyonel açıdan hem de müzikal anlamda TS’in takip ettiği kalıpların dışına çıkan albümde normların dışında olmayan tek şey hikaye anlatıcılığı. The National’dan Aaron Dessner’ın co-prodüktörlüğünü üstlendiği albüm, sözde kurgusal hikayelerden oluşuyor ama her zamanki gibi sıkı takipçisiyseniz Taylor’ın kendi hayatına dair bıraktığı ekmek kırıntılarını takip etmek mümkün. -C.C.
7. Run The Jewels – RTJ4
Müjdesini alışımızdan iki yıl sonra, Black Lives Matter hareketinin başlamasının hemen ardından tam da zamanında gelen albüm, Amerika’nın sosyo-politik durumuna ayna tutuyor. İkili, çekincesizce dürüst, isabetli ve vurucu sözlerini duyduğunuzdan emin olacak şekilde tasarlanmış prodüksiyonuyla albümden herhangi bir şarkıyı tüyleriniz diken diken olmadan dinlemenizi imkansız kılıyor. -C.C.
6. The Strokes – The New Abnormal
Böyle büyük isimlerin yıllar sonra dönüş yaptığı ve dinleyicilerini hayalkırıklığına uğratmadığı örneklerin sayısı oldukça az. The New Abnormal daha ilk dinleyişte bile o küçük klübe katılmayı başarıyor. Eski albümlerini tekrar etmeden grubun özüne bağlı kalan, yeni akımları taklit etmeden bir özgünlük yakalayabilmiş olan albüm belki de, önümüzdeki 20 yıl içinde, the Strokes denince akla ilk gelen albümlerden biri bile olabilecek seviyede. -C.C.
5. Laura Marling – Song for Our Daughter
Kaybedilen ya da özlenen kız çocuklarına eserler yazılmasını çok gördük. Ancak doğmamış bir çocuğa koca bir albüm yazmak, herhalde ancak Maya Angelou etkisinde olabilir. Laura Marling, her albümde diğerinin üzerine çıkmayı kusursuz bir şekilde başarıyor. Son albümü ile kariyerinin en olgun noktasında. I Speak Because I Can gitarları, Semper Femina hikaye anlatıcılığı ile birleşiyor. Marling’in kariyerinin en güçlü eseri olmamakla birlikte bu senenin en iyilerinden olarak kendine yer buluyor. -H.Y.
4. Sufjan Stevens – The Ascension
Carrie & Lowell ile yüreğimizi darladıktan sonra Sufjan Stevens, bu sene güçlü bir şekilde dönüş yaptı. Elektronik tınıların etkisinde kariyerinin başlarına doğru hızlı bir dönüş yaptığı albüm, her ne kadar sürpriz olmasa da müzisyenin diskografisindeki en iyi işleri barındırıyor. Günlük hayatın sıradan ifadeleri somut bir sanatsal ifadeye dönüşüyor. -H.Y
3. Christine and The Queens – La Vita Nuova
Tüm dünyanın bir değişim içinde olduğu dönemde, lockdown’ın hemen öncesinde çıkan albüm o anki hislerimizi ve söylemek istediklerimizi olabilecek en şiirsel biçimde ifade ediyor. Chris, ya da Héloïse Letissier, hikayelerini alıştığımız üzere en uygun ve en melodik duyulan dilde anlatıyor; çok dilliliği bütünlüğü bozmadığı gibi albümün anlatıcılığını da güçlendiriyor. Albümün başarısının en büyük destekleyicisi de rüya sekansı yapısında kurgulanmış kısa filmi. -C.C.
2. Dua Lipa – Future Nostalgia
2020 yılı aslında pek çok şey vaad ediyordu. 2017 yılında kendi ismiyle çıkartığı ilk albümüyle İngiltere’nin pop yıldızı sıfatına hızlıca sahip olan Dua Lipa, ikinci albümü için de hızlıca beklentileri yükseltmişti. Beklenen albümün tarihi 2020 olarak açıklanınca, Future Nostalgia da 2020’nin vaad ettiği şeylerden biri olmuştu. 2020 yılı devamında pek iyi gitmedi ama Future Nostalgia yüzümüzü kara çıkartmadı. Disko müziği etrafına örülmüş bir Dua Lipa albümü evlere kapandığımız bu dönemde evlerimizi birer diskoya çevirdi. -A.K.
1. Fiona Apple – Fetch the Bolt Cutters
Son albümünün ardından uzun bir ara verip bununla beraber her geçen gün artan beklentileri karşılamak her zaman kolay olmasa gerek. Hele ki bu arayı veren 90’ların efsanesi, her albümüyle sadık kitlesini arttırarak çoğaltan Fiona Apple’sa… Bu uzun aranın ardından Fiona’dan gelecek herhangi bir sese dahi razı olacak pek çok kişi vardı. Ancak Fiona bu aranın hakkını vererek Fetch the Bolt Cutters ile sadece 2020’nin değil son yılların en başarılı albümlerinden birine imza attı. Pitchfork’un seneler sonra 10 tam puan verdiği ilk albüm olması tüm bu övgüleri özetliyor belki de. Albüm hakkında söylenecek çok şey var. İmzası haline gelen up-beat davulları, şarkı sözü yazarlığı, şarkı formunu bozup dilediğince özgür bir üretim yapması… Tüm bunları tek tek anlatmaktansa Fiona’nın sihrini konuşturması için bir kez daha açıp dinlemek en iyisi belki de. Keşke her bekleyişin sonu böyle olsa… -İ.S.
Comments
Hasan
Pitchfork nme gibi dergileri okuyup bu fiona Apple ‘I 1 numara olarak lanse etmenize hiç şaşırmadım. Hatta keşke dinlemiş olsanız albümü. Taylor siwft e hiç girmiyorum bile. Galiba anneniz sizi Rocky dağların da doğurmuş.