Müzik dünyasında özellikle son zamanlarda birçok farklı dijital ses manipülasyon teknikleri sıkça kullanılır oldu. Hatta bazı gruplar, şarkılarında bu şekilde üretilmiş samplelar dışında başka bir şey kullanmamaya başladı. Gitar sesine benzer bir sesin bilgisayar programıyla üretilmesiyle icra edilen gitarsız rock müziğinin bile örneklerine rastlar olduk. Gitarsız bir rock… Bu manipülasyon tekniklerinin bir tanesi de autotune olarak bildiğimiz vokal düzenlemesi. Bunu da Türkiye’de son yıllarda, özellikle rap müzik dünyasında sık sık duymaya başladık. Bunu çok iyi kullananlar da var ama tabii ki aşırıya kaçan da…

Bu efekti en iyi kullanan grup şüphesiz, yakın zamanda dağılan, Daft Punk. Genel anlamda dijital olarak üretilmiş sesleri iyi kullanan günümüzün en popüler grubu ise Imagine Dragons. Sanırım bu konuda takıntım olduğundan Imagine Dragons müziklerini dinlerken bütün sesleri dinleyip analiz etmeye çalışıyorum. Hangi sesin nasıl yapıldığını düşünüyorum. Umarım bu yazı bulaşıcı değildir de sizde de bu hastalık başlamaz.

Bazı bilgisayar programıyla üretilen seslerin insan sesleriyle ya da enstrümanla yapılması zor. Fakat bazı doğal seslerin de bilgisayardan üretilmesi zor. Bilgisayarda üretilemeyen bu sesleri üreten ve bu sesleri filmlere, müziklere entegre eden kişiye ise Foley sanatçısı yani ‘Efektör’ denir. Türkiye’de ise bu sektör oldukça küçük. Dünyada ilk kez 1927’de başlayan bu sektör Türkiye’ye ise çok daha sonraları ulaştı. 2011’de ise Türkiye’deki ilk Foley stüdyosu kuruldu. Yine de geç olsun güç olmasın.

Sesler bir enstrüman, bir insan, bir Foley stüdyosu ya da bir bilgisayar programı tarafından üretiliyor da olsa her biri müzisyenlere üretebileceği geniş seçenek yelpazesi sunuyor. Bu şekilde sanatçıların müzikleriyle bize, dinleyicilerine dokunabileceği alan genişliyor ve zenginleşiyor.