İNCELEME: FLEET FOXES – SHORE

Fleet Foxes’ın müzikal kariyeri Robin Pecknold’un kişisel gelişimiyle paraleldir dersek yerdir. 2007 yılında Sun Giant EP’nin magic-folk tınılarıyla listelerde yerini alan Fleet Foxes’ın başarısı, kendi adlarını taşıyan ilk albümleriyle devam etmişti. Grup, bir senelik bir ara bile vermeden ikinci albümleri Helplessness Blues ile eleştirmenlerden tam not almış ve bizlere “oldu bu çocuklar” dedirtmişti. Ne olduysa bu noktada başladı. Biz hala The Shrine/Argument’in etkisinden çıkamamışken, “Father John Misty” mahlasıyla kendi yolunu çizecek olan John Tillman gruptan ayrıldığını açıkladı. Robin kendini aramaya başladı, Columbia University’ye kaydolduğunu öğrendik ve Fleet Foxes müziğe 6 senelik bir ara verdi.

2017’de Crack-Up’la dönen Foxes bize bu 6 senelik arada Robin’in hissettiklerini anlattı; 2018’de paylaştığı bir Instagram post’unda bir kaç sene önce intihar düşüncesine pek de uzak olmadığını açıklaması, Crack-up’ın karanlık havasını doğrular nitelikteydi.

Tüm bu serüvende geçen arayış, ayrılıklar ve mutsuzluklar geçtiğimiz ay Shore’la sonlandı. Albümde Fleet Foxes’tan uzun süredir duymadığınız mutlu havayı ve “biz olduk” sound’unu hissedebiliyorsunuz. Shore, 2 dakikadan biraz fazla olan Waiding in Waist-High Water ile açılışı yapıyor, ardından biraz yaşamayı seven, biraz güneşi bulan albümün “en hit” şarkısı Sunblind’la devam ediyor. Pecknold, bu şarkıda Eliott Smith, Bill Withers gibi aramızda olmayan müzisyenleri anarak yaşıyor olmanın verdiği mutluluğu dile getiriyor. İlk cümlede bahsettiğim “mutlu ve olgun” Foxes’ı bu şarkıdan daha net alacağınıza eminim. Ayrıca bir dipnot olarak Sunblind’da Kevin Morby’yi back-vokal olarak dinlediğinizi belirteyim.

İlk kliplerini çektikleri Can I Believe You ise Shore’un en doyurucu şarkısı diyebilirim. Robin Pecknold’un vokalde kendini ne kadar geliştirdiğini yalnızca nakarattan anlayabiliyorsunuz. Albüm, Crack-up’a göre kulağa daha dolu dolu geliyor; şarkıların (For a Week or Two, Shore, I am not My Season dışında) hiçbirinin tamamiyle slow veya hareketli parçalar olduğunu söyleyemem. Pecknold, bir şarkıda akustik bir giriş yaparken, nakaratta size trombone ve trampet ile bambaşka bir şarkıya geçmişsiniz hissi veriyor. Kapanışa yakın Cradling Mother, Cradling Woman’ı dinliyoruz, Robin’in fanı olduğu Brian Wilson’ın (Beach Boys) Don’t Talk şarkısının sample’ı kullanılmış. Ardından albüme ismini veren şarkı Shore ile kapanışı yapıyoruz. Bu şarkıda ailesine, sevdiklerine ve ilham aldığı tüm insanlara teşekkür eden Robin, Sunblind’da bahsettiği yaşamını kaybetmiş tüm sanatçılara tekrar saygı duruşunda bulunuyor.

Fleet Foxes’ın 2006’dan bu yana geçirdiği evrimi en net hissedebileceğiniz Shore, oldukça klişe bir tabirle tam bir “olgunluk dönemi” ürünü. Fleet Foxes; genç Robin’in uzun saçları ve hipster sakalları ile başlayan ve folk müziğin en pop halini severek dinlediğimiz ilk zamanlarından bu yana çok değişti, Shore ile yalnızca folk veya pop/rock olarak adlandıramayacağımız bir senfoniye dönüştü.