İNCELEME: IN HOODIES – CIRCLING THE CAGE

In Hoodies’in ikinci albüme giden yoldaki yeni EP’si Circling the Cage’in tanıtım resimlerini gözünüzün önüne getirin. Dış dünyayla yüzleşmeye çalışan bir adam. Ancak maskesini takmış ve yüzleşirken maskesini çıkarmayacağından neredeyse eminsiniz. Üstelik o kişiyi tanımıyorsunuz bile. İşte, yeni EP Circling the Cage tam olarak dinleyiciye bunları hissettiriyor.

Albümde umutsuzlukların, varoluşsal krizlerin ve sorgulamaların kökünden doğan şarkılar baş gösteriyor. In Hoodies’in ilk uzunçaları A Lunar Manoeuvre’in de çok iyimser bir albüm olduğu söylenemezdi. Ancak bu albümle müzisyenin realist yüzleşmelerini ve çırpınışlarını daha iyi duyabiliyorsunuz. EP’de açılışı Tabula Rasa yapıyor. In Hoodies diskografisinde yer alan en iyi kayıt olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. EP’nin ilk uzunçalardan en büyük farkı da başlangıç şarkıları oluyor zaten. Yeni bir dönem başlıyor ve geçmiş evrimleşerek başka bir forma dönüşüyor In Hoodies için. Şarkının psychedelic tınıları ve gölgeli vokalleri ilk dinleyişte izini üzerinize bırakıyor. Bu geçişin In Hoodies’e fazlasıyla yakıştığını söyleyebilirim. Hemen ardından gelen That’s de yine Tabula Rasa‘nın kaldığı yerden devam ediyor. Bu iki şarkının özellikle ikinci albümde bizi bekleyen bir değişim ve olgunlaşmanın bir habercisi olduğunu düşünüyorum.

EP’nin ikinci yarısı ise eski In Hoodies materyallerinin devamı niteliğinde. Ancak bu kayıtlarda bile ileriye bir adım atıldığını rahatlıkla fark edebiliyorsunuz. Mesela, önceki albümden She Got Caught‘ı hatırlayın. Bu şarkıyı ilk dinlediğimde kafamda Blur & Oasis dönemi Britpop’u canlanmıştı. Yeni albümün akustik kaydı It’s Alright da bu geleneği devam ettiriyor. Ancak müzik önceki albüme göre daha özgüvenli ve gitar tınıları meydan okurcasına daha keskin. Magnolia Call ise beni EP’de en çok şaşırtan oldu. Bu şarkı bana ister istemez son dönemlerin en iyi punk gruplarından Priests‘i hatırlattı. Böyle bir dönüş beklememek ile beraber punk tınılardansa In Hoodies’in psychedelic tınılarda daha iddialı olduğunu söyleyebilirim.

Albümü bu kadar övmüşken hemen hatırlatayım. Bu akşam Salon IKSV‘de Circling the Cage albüm lansman konseri olacak. Üstelik birçok güzel sürprizin yer alacağı, yeni EP’den ve ilk uzunçalardan güzel bir seçkinin sunulacağı bir gece bizleri bekliyor. Ben maalesef çoktan uzak diyarlara yol almış bulunmaktayım. İstanbul’da olanların kaçırmak istemeyeceği, ütopik bir gece olabileceği konusunda uyaralım sizi. Ben de o sırada Tabula Rasa‘yı 59847398. defa döndürüyor olacağım.