RÖPORTAJ: SÓLEY

Seabear grubundan da tanıdığımız İzlandalı müzisyen Sóley ile eski çalışmaları, hala dumanı tüten Ask the Deep albümü ve gelecek planları hakkında konuştuk; kendisini 3 Ekim‘de Salon IKSV’de, severek takip ettiğimiz Miss Crowley‘nin ardından, izleme fırsatı bulacağımız için daha da heyecanlandık. Buyurun:

Öncelikle nasılsın, nasıl gidiyor? Kızın nasıl?

Çok iyiyim! Her şey harika gidiyor, kızım kreşe başlıyor, yani kızımla evde geçirdiğim uzun zamandan sonra tekrar müzik yapmaya başlayacağım için çok heyecanlıyım.

Geçtiğimiz sene boyunca turnedeydin, anne olduktan sonra turne hayatın nasıl değişti?

Öncelikle evden uzak olmak her zaman zordur ama turnede olmanın harika bir arkadaş grubuyla dopdolu bir vakit geçirmek gibi çok sevdiğim bir yanı da var.

Bu senenin başlarında çıkan Ask The Deep albümü sözleriyle pek bir kişisel, kullandığın enstrümanlarla da daha bir elektronik bir albüm olmuş. Böyle olmasının arkasındaki sebepler nelerdir?


Piyano ağırlıklı bir albüm ve iki EP’den sonra birazcık değişikliğe ihtiyacım olduğunu hissettim. Daha fazla Synthesizer ve org kullanmak istedim, bu albümü 2012-2014 arası yazdım. O sıralar zorlu bir dönemden geçiyordum, beni sakinleştiren tek şey stüdyoda çalışıp şarkı yazmaktı. Bir sonraki albümüm nasıl olur henüz hiçbir fikrim yok. Belki nihayet mutlu şarkılar yazmaya başlarım!

Şarkılarında üst üste eklenmiş bir sürü katman var, şarkılarını oluştururken bir şarkını bittiğine, daha fazla ekleme yapmamaya nasıl karar veriyorsun?

Sanırım hiçbir zaman. “Evet, bu şarkıyla işim bitti!” demek çok zor. Daha çok kendime bir bitiş tarihi belirleyip o tarihe kadar her şeyi tamamlamış olmaya çalışıyorum.

Solo kariyerin boyunca hep bir EP ve ardından bir albüm yayınladın. Bu bir tesadüf müydü yoksa albüm yaratma süreci için gerekli bir aşama mı?

EP formunu seviyorum ama bu durum sadece tesadüf. Bir sonraki projem de bir EP olur diye düşünüyorum. 🙂

Konserlerindeki duruşunuz, şarkı araları konuşmalarınızla eğlenceli bir olduğunuzu ele veriyorsunuz peki konu şarkılarınız olunca daha karanlık bir evrene geçiyorsunuz?

Birine nasıl olduğunu sorduğumuzda “Harikayım!” dediği halde içten içe size asla söylemeyeceği şeyler düşünüyor olabilir. İnsanların konserlerime benim şarkılarımı dinlemeye geldiğini biliyorum ve daha önce de müzisyenin kötü bir ruh halinde olduğu konserlerde bulundum, bu durum gerçekten dinleyiciler için de can sıkıcı. O yüzden elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

İzlanda müzik sahnesi hakkında bol bol konuşulur yazılır peki bu sahneden biri olarak bunun böyle olmasını oluşturan etkenler neler?

İzlanda şu sıralar çok popüler. Turizm o kadar yoğun ki! İzlandalı bir müzisyen olmaktan memnunum ama sadece müzisyen olarak tanınmayı daha çok tercih ederim. Gerçekten buradan çıkan çok iyi gruplar var ama insanlar neden özel olarak İzlanda müziğini seviyor hiçbir fikrim yok.

İstanbul’a daha önce geldin ama bu sefer tek başınasın. Biraz daha diyen bizleri bu konser neler bekliyor? Bu sefer beklentileri karşılayabilecek misin? 🙂

Son iki-üç yıldır sahnede üç kişiyiz, grubumla beraber konser vermek çok keyifli oluyor. Tabii ki herkesi memnun etmeye çalışacağım, yeni şarkılarla birlikte eski şarkıları da çalacağız.