SAYGI DURUŞU: LINKIN PARK – HYBRID THEORY

Bol kıyafetler ve abartılı saç stilleriyle hatırladığımız 2000’ler müzikal anlamda bize bir sürü ‘gem’ kazandırdı. Eminim 2000’ler dediğimde aklınıza 50 Cent, Britney Spears, Eminem, Justin Timberlake gibi isimler geliyordur. Bu dönemler metal türü ise çok radikal değişiklikler geçirdi. 90’lardaki grunge dominasyonundan sonra metalin tekrardan popülerleşmesi için bir değişikliğin şart olduğuna herkes hemfikirdi. İşte, bu yeni akımın kesinlikle en büyük öncüsü ve metal müziğin tekrardan geniş kitleler tarafından dinlenmesini sağlayan grup kesinlikle Linkin Park ve Hybrid Theoryalbümleridir.

1996’da kurulan Linkin Park – o zamanki ismiyle Xero – local bar sahnelerine çıkıp hem kendilerini tanıtıp hem de bir plak şirketiyle anlaşma yapma hayaliyle müzik yapmaya çalışıyorlardı. Bu şekilde birkaç sene devam ettikten sonra şovlarını izleyen bir menejerin onların rap, synth, metal ve sample’ları harmanladıkları sound’larını çok sevmesi sayesinde güzel bir referans elde ettiler ve grup için her şey değişti. 1999 yılında yayımladıkları Hybrid Theory EP’si ile plak şirketlerinin dikkatlerini üzerlerine çeken Linkin Park, 2000 senesinde Hybrid Theory albümünü Warner Bros. ile anlaşıp yayımladı. Bu albüm o dönem yeni yeni başlayan ve daha adı bile koyulmamış Nu-metal akımının öncüsü ve en önemli albümü olacaktır. Albümün sıra dışı sound’undan dolayı çok riskli bir işe giren Linkin Park bu riskin meyvesini gerçekten çok iyi bir şekilde aldı. Albüm Amerika’da 10 milyondan, tüm dünyada ise 30 milyondan fazla satılır ve 21.yüzyılın en çok satan ilk albümü olur.

Albüm singlelar bakımında gerçekten çok başarılı olmuştur. Sırasıyla One Step Closer, Crawling, Papercut ve In The End olmak üzere 4 single çıkaran Linkin Park bunlarla beraber o dönemki rock radyolarının vazgeçilmez isimleri olur. Albümdeki tüm şarkıların o dönemki hiçbir şeye benzememesiyle beraber her biri duygu yüklü bir hikaye anlatan ve çok özel şarkılardır. Grubun kurucularından olan Mike Shinoda’ya göre ise Papercut şarkısı Linkin Park’ın tarzını en iyi açıklayan ve sergileyen parça olmuştur. Gitarist Brad Delson’a göre ise yazdığı en iyi gitar parçası One Step Closer’ın ana riff’iymiş. Hybrid Theory diyip In The End’den bahsetmezsek olmaz. Açık arayla Linkin Park’ın en çok bilinen şarkısı olan In The End tüm grup üyeleri için çok önemli bir yer tutmakta. Bu şarkı birçok insanı Linkin Park’a bağlayan ilk şarkı olabilir.

Linkin Park, Hybrid Theory’den sonra 7 stüdyo albümü, Jay-Z ile ortak bir albüm ve sayısız remixler, EP’ler yayımladı. Ünlerine ün katmış, bizlere de birçok ikonik şarkı bırakmıştır. Ancak hayat her zaman mutlu sonla bitmiyor. Grubun ana vokalisti Chester Bennigton 20 Temmuz 2017 tarihinde otel odasında ölü bulundu ve Linkin Park, 2017 Aralık ayında One More Light Live adındaki konser albümlerini yayınlayıp Chester’a son kez veda etti. O günden beri Linkin Park hala aktif olmasına rağmen hiçbir stüdyo albümü yayımlamadı.

Chester’ı bizler de saygıyla anıyoruz ve ona bize böyle bir müzikal miras bıraktığı için teşekkür ediyoruz.