SAYGI DURUŞU: MOR VE ÖTESİ – DÜNYA YALAN SÖYLÜYOR

Amerika canlı yayında Irak’a girmiş; Türkiye için sonunu hepimizin yakından tecrübe ettiği değişim henüz başlamış, “Türkçe sözlü rock yapılır mı?” tartışmaları yeni yeni durulmuşken 7,5 milyon lira değerindeki bir albümün, bütün bu konular hakkında söyleyecek en az birkaç sözü vardı. mor ve ötesi’nin başarılı ve üstüne hızla koydukları ilk üç albümün ardından yayınladıkları Dünya Yalan Söylüyor, ülke için, grup için, rock müziğin Türkiye’deki seyri için hatta her dinleyenin kendi tekil hayatı için bütün mümkünlerin kıyısında durup hamlesini yapmayı bekliyordu. 18 yıl önce yine bir 30 Nisan günü yayınlanan albüm, 2000’lerle birlikte altın çağını yaşayan Türkçe rock’ın dönüm noktalarından biri, en çok satan Türkçe rock albümü olmasıysa bunun sadece küçük bir kanıtı.

Türkiye’de rock müziğin gelişimi, Anadolu rock’tan başlayıp 80 sonrası nispeten durağan dönemler ve 90’lardan itibaren yer altından çıkıp da alternatif sahnelere hükmeden büyük bir hareket olarak apayrı ve detaylı bir incelemenin konusu. Ama 2000’lerle birlikte, rock’ı alternatif olmaktan çıkarıp da ana akıma yaklaştıran, bütün ülkeyi bir anda etkisi altına almayı başaran şu iki albümün de hakkını teslim etmek gerekir: DumanBelki Alışman Lazım (2002) ve mor ve ötesiDünya Yalan Söylüyor (2004). Sonrası zaten o dönemi yaşamış ya da bir şekilde takip etmiş herkesin malumu. Türkçe rock’ın, gitar-gitar-bas-davul’un altın çağı.

Efsane sıfatını yakıştırmaktan çekinmeyeceğimiz prodüktör Tarkan Gözübüyük’ün elinden çıkan albüm, Şebnem Ferah’ın back vokalde olduğu Yardım Et’le başlıyor. Albüme adını veren “Dünya yalan söylüyor” dizesinin bir başkaldırı marşına dönüşüp de nakarat sonlarında hırsla tekrarlandığı şarkı, dünyayla olan genel dertleriyle birlikte Amerika’nın halihazırdaki işgaline de taş atıyor. Ardından gelen Cambaz ise, grubun tartışmasız en büyük hit’lerinden biri. Çıktığı günden itibaren klibiyle birlikte bütün televizyonları ve radyoları ele geçiren, neye referans verdiği uzun uzun tartışılan şarkı bugün artık Ozan Tügen’in cümbüş introsunun girdiği o ilk andan itibaren herkesin hep bir ağızdan eşlik edeceği zamansız bir klasiğe dönüşmüş durumda.

Üçüncü sırada, albümün en duygu yüklü belki de kişisel olarak en kolay bağ kurulabilecek şarkılarından biri, bir diğer klasik Bir Derdim Var yer alıyor. Şarkının zaman içinde ne kadar büyüdüğünü, dinleyenin içinde her defasında nasıl da serpilip değiştiğini, dönüştüğünü ve dönüştürdüğünü anlamak için, grubun açık havada senfoni orkestrasıyla birlikte şarkıyı çaldığı anda seyircinin tepkisini izlemek bile yeterli belki de. Nitekim Harun Tekin de mikrofonu bırakıp sözü seyirciye verdiği o anlarda aynen bunu yapıyor, haklı bir gurur ve zamanın sınavından galip çıkmanın mutluluğuyla, seneler önce yazdıkları şarkının, kalabalık hep bir ağızdan eşlik ederken nasıl da büyüdüğünü izliyor.

Albüm aşk, hayat, reankarnasyon ya da hepsi hakkında olabilecek Re, bir Fikret Kızılok klasiğinin yeniden yorumu Sevda Çiçeği’yle devam ederken ardından gelen Serseri, politik duruşunu, isyanını ve kışkırtıcılığını hiçbir zaman saklamayan ve ihya etmeye de çalışmayan grubun, albümdeki en direkt şarkılarından biri. Sonrasında, daha kimse hakkında konuşmaya cüret edemezken, isim vere vere lanet okudukları Darbe (Büyük Düşler, 2006), ya da doğrudan adrese teslim Nakba, Festus (Masumiyetin Ziyan Olmaz, 2010) gibi şarkıların da bir habercisi.

Albümde alıştığımız şekliyle bir aşk şarkısına en yakın parça Aşk İçinde. Kolay melodisi ve tekrar eden sözleriyle dinleyeni tanıdık duygularla yakınlık kurmaya davet ediyor. Aşk, ayrılık, öfke… Neredeyse baştan aşağı hit olan albümün geri kalanına göre biraz daha arka planda duran iki parça, Az Çok ve Son Deneme de albümün seviyesinin altında kalan şarkılar değil. Şansızlıkları belki de bu kadar yoğun bir albümde yer almaları. (Ne şansızlık ama!) Böyle büyük bir albümün kapanışının da aynı şekilde görkemli olması beklenir ki 27 dakikalık süresiyle Uyan tam da bunu yapıyor. Derdini, albüm boyunca anlatıp artık isyan edercesine hatta yakarırcasına “Uyan!” diye defalarca tekrar eden şarkı devamında “Bir Derdim Var”ın emprovize bir versiyonunu hidden track olarak bulunduruyor.

Bugün, Dünya Yalan Söylüyor’un üstünden seneler geçmiş, grup da ülke de Türkçe rock da dinleyiciler de farklı farklı yollar almışken mor ve ötesi, bu defa da son albümleri Sirenler’le yeni mümkünlerin tanıklığını yapıyor. Seneler önce, heyecanlı genç bir grupken, tarihin durduğu yerden bakıp da bir başka tarihe tanıklık ettikleri gibi…