SO FAR SO GOOD: SOLO

İçinde bulunduğumuz bu can sıkıcı dönemlerde güzel olana odaklandığımız, sevgili Buse’nin muhteşem fikri So Far So Good serimize devam ediyoruz. Tam her şey normale dönecek derken 2020 model anksiyetelerimiz ile kendimizi her yöne savrulurken bulduk. Ancak şu son dönemlerde solo çalışmalara yönelen müzisyenlerin haberini art arda alıyor olmamız bizleri pek mutlu ediyor neyse ki. Her ne kadar birçok büyük isim zamanında gruplarını bırakarak kendi sularında açılmaya karar verse de bu sene duyduklarımız daha çok yan projeler olarak öne çıkıyor. Yeni bir Beyoncé gelmiyor belki; ancak senelerdir grupları ile ön plana çıkan muhteşem isimlerin kendi seslerini bulmalarına tanıklık etmek harika. Üstelik bu albümlerin yanı sıra farklı tamamlayıcı projeler ve yeni üsluplar ile kendi hikayelerini ele almış olmaları ilham verici. Bizi senenin şu dönemine kadar heyecanlandıran solo çalışmaları listeledik. Gözden kaçırdığımız, iyi olduğunu düşündüğünüz 2020 solo çıkışlarını bize haber edin, onları da listeye ekleyelim.

Hayley Williams – Petals for Armor

Benim bulunduğum bir yazıda Hayley Williams’a şapka çıkarılmazsa olmaz. Kendisinin ocak ayından mayıs ayına kadarki sürede parça parça EP’ler şeklinde yayınladığı ilk solo albümü Petals for Armor, solo bir çalışmadan ziyade senelerdir bir gruba ait olmuş bir kadının kendi sesini çıkardığında nasıl duyulacağını test ettiği bir deneme gibi. Her ne kadar bir yan proje olarak öne çıksa da albümdeki şarkılar, gönül eğlendirmeden ziyade profesyonel olarak bir büyüme projesi. Depresyon, anksiyete, terk edilmişlik ile Williams’ın en derin duyguları açığa çıkıyor. Albümün görsel detaylarında Hayley’nin uzun dönemdir ortağı olan Lindsey Byrnes imzası var. Uçtan uca kişisel bir deneyim… Hatta albümün her bir detayının o kadar Hayley olmasını istemişler ki Byrnes, albüm kapağının başlık renginde Hayley’nin dudağındaki renklerden yararlanmış.

Jehnny Beth – TO LOVE IS TO LIVE

Savages ekibinin vokali Jehnny Beth, yeni albümü ile kaosun tam ortasına adım atıyor. Bowie’nin Blackstar’ından ilham alan albüm ile Beth, geleceğin karmaşık ve distopik hikayelerini çoktan öngörmüş. Elektronik müzik etkileri, dünyanın içerisinden geçtiği durumu adeta dünya üstü bambaşka bir hikayenin yanına konumluyor. İngiliz/Fransız müzisyen, partneri Johnny Hostile ile yazdığı erotik bir kitabı da temmuz ayında yayımlamayı planlıyor. Eserleri de Jehnny Beth gibi: Seksi, kaotik ve özgür.

Alison Mosshart – Sound Wheel

The Kills ve The Dead Weather gruplarından tanıdığımız Alison Mosshart’ın rock camiasında fazlasıyla underrated kaldığını düşünmüşümdür hep. Kendisinin parlama döneminin ilk solo albümü ile geldiğini düşünüyorum. Alıştığımız gürültülü Alison’dan farklı olarak albümden gelen ilk şarkılar, olabildiğince yumuşak ama bir o kadar da köklerine hakim. 7 Ağustos‘ta yayınlanacak olan albümün yanı sıra Mosshart’ın çizimleri, fotoğrafları, yazdığı kısa hikayeler ve şiirleri de yayımlanacak. Hadi bakalım…

Romy Madley Croft – N/A

The XX‘den Romy de geçtiğimiz nisan ayındaki bir Instagram yayınında solo albümünü duyurdu, hatta Weightless adındaki şarkısını bizlerle buluşturdu. Yeni albüm hakkında henüz hiçbir detay belli olmasa da şarkıların fazlasıyla hareketli olduğunu, gitar müziği olmadığını ve eğlenceli olduğunu biliyoruz. Bu kadar detay bile heyecanlanmamıza yetti. Şimdi Jamie XX düşünsün…

EOB (Ed O’Brien) – Earth

Radiohead‘in Ed O’Brien’ı geçtiğimiz nisan ayında ilk solo albümünü yayınladı. Fazlasıyla deneysel olduğunu düşündüğüm bu albümde herhangi bir sınır olmadan alternatifi elektronik ile buluşturmasını büyük bir hayranlıkla izledim. Belki de senenin en iyi albümlerinden biri olabilecek seviyede değil ama Radiohead, Portishead, Wilco ve Laura Marling iş birlikleri ile kesinlikle kaçırılmaması gereken solo işlerden biri.

Matt Berninger – Serpentine Prison

The National‘ın vokali Matt Berninger, uzun zamandır bir solo çalışmaya göz kırpıyordu. Pandemi sürecinde birazcık ertelense de ilk solo albümüne 2 Ekim‘de kavuşuyor olacağız. The National’ın son 2 albümü oldukça başarılı olsa da bir türlü benim iç dünyamda karşılık bulamamıştı. Ancak Berninger’a ve ekibine ortaya koydukları her bir iş için kendi dünyalarında bir karşılık yaratmalarından dolayı fazlasıyla güveniyorum.