STREAM SAVAŞLARI: APPLE MUSIC, TIDAL VE SPOTIFY HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN HER ŞEY

Youtube’dan Pandora’ya, Spotify’dan Tidal’a streaming servisleri hepimizin hayatının bir parçası haline geldi. Doğal olarak biz müzikseverler birbirinden farklı hizmetler sunmayı vadeden bu uygulamalar arasından kendimize en çok uyanının arayışı içine girdik.

Öncelikle ülkemizde kullanılabileceğini pek de ummazken, Spotify hayatlarımıza hızlı bir giriş yaptı, henüz iç yüzünü bilmezken hemen kalplerimizi çaldı. Ardından geçtiğimiz mart ayının sonunda bir gün Twitter’da hangi ünlü sanatçıyı takip ediyorsak hepsinin profili turkuaza boyanmıştı. “Ne oluyor?” derken, Tidal diye bir şeyin adını işittik. Tidal, Jay Z’nin yepyeni streaming app’iydi artık hepimizin öğrendiği ve neredeyse unutmaya başladığı üzere. Geçtiğimiz haftaysa Apple, müzik dinleme tecrübemizi baştan sona değiştireceğini iddia ettiği yeni bir streaming servisinin tanıtımını yaptı. Şimdi denklemimizin içine bir de Apple Music dahil olunca kafalarımızdaki soru işaretleri de arttı, biz de bu belirsizliği bir sonuca ulaştırma çabasına giriştik.

Birkaç ay önce bu videoyla merakımızı kabartan Tidal, ardından onlarca sanatçının katıldığı bir etkinlikle kendini gösterdi. Başlangıçta heyecan büyüktü, ne de olsa Jay Z, Beyonce, Daft Punk, Alicia Keys, Chris Martin, Usher, Nicki Minaj, Rihanna, Kanye West ve Madonna gibi isimler, adını yeni işttiğimiz bir uygulamanın lansman etkinliğinde bir araya gelmişlerdi. Görünüşe göre Tidal sanatçıların onayını almıştı, Tidal ile sanatçıların hak ettikleri parayı alacakları iddia ediliyordu. Spotify gibi uygulamalara tepkili olan sanatçıların (bkz. Taylor Swift), Tidal’ın bir parçası olmaya ikna olması bizi de bu konuda ikna etti. Ne var ki Tidal, Spotify ve benzeri uygulamalardan birkaç kat daha fazla ücret talep ediyor, üstelik Spotify gibi ücretsiz seçeneği de yok. Kafamıza takılan bir diğer nokta da şöyle ki, Jay Z sahneye onlarca, hali hazırda fazlasıyla para kazanmakta olan sanatçı çıkartarak nereye varmaya çalıştı, o sahnede para kazanmakta zorluk çeken yetenekli müzisyenleri görmek daha ikna edici olmaz mıydı?

Apple Music’in lansmanında ise Tidal ile anlaşma aşamasında olduğunu düşündüğümüz Drake’in performansını izledik, Tidal’a nazaran çok daha az reklamını yaptılar. Nitekim ihtiyaçları da yoktu, siz kullanmak isteseniz de istemeseniz de Apple ürününüzün bir sonraki güncellemesinde Apple Music’i otomatik olarak yüklemiş olacaksınız -Bu noktada geçtiğimiz seneki U2 skandalını hatırlamamak elde değil-. Apple Music’e üye olup stream etmeye başlamanın ücreti ise Tidal’dan az, Spotify ile ise aynı, aylık 9.99 dolar, üstelik üç aylık deneme süresi boyunca ücretsiz. Yani Apple Music ceplerinizi boşaltmayacak, fakat istemeseniz de ona katlanmak zorundasınız.

Bu uygulamaları birbirinden ayıran artıları neler peki?

Öncelikle Tidal, benzerlerinin dört katı kalitede müzik vadediyor. Bunların yanında Tidal kullanıcıları kurucu üyelerinin (lansmanında sahnede gördüğümüz isimler) çalışmalarına ilk erişen insanlar olma şansına sahip oluyor. Tabii, ödediğiniz paranın %75’ini dinlediğiniz sanatçılara gidiyor olması da artı bir özellik. Bu özelliklere ekleyecek olursak Tidal, kurucu üyelerinin reklam desteğine de sahip.

Apple Music ise bu noktada algoritmaların yeterli olmadığı, bu tip uygulamalarda bir insan dokunuşunun gerekli olduğu argümanıyla yola çıkarak başta Zane Lowe olmak üzere BBC Radio 1’dan tanıdığımız başarılı DJ’leri kadrosuna dahil edip kullanıcılarına, bu DJ’ler tarafından hazırlanmış, 24 saatlik setler sunmayı vadediyor. Bunun yanında gerekliliği konusunda kafamızda soru işaretleri olsa da, Apple Music ile sanatçıların diskografilerinin yanında Instagram, Twitter, Youtube, Facebook hesaplarına da ulaşabiliyoruz ve sanatçılar direkt olarak dinleyicileriyle iletişim içinde olabiliyor. Apple Music’in şu ana kadar desteğini aldığı sanatçılar ise Drake, Adele, The Weeknd, Frank Ocean ve uygulamanın yapım aşamasında da rol alan Trent Reznor oldu. Trent Reznor’un 2013’ün sonlarından beri Apple’ın yakın zamanda satın aldığı Beats’in streaming servisi üzerinde çalıştığını ve Apple Music’in “beyni” olduğunu biliyoruz; ama diğer isimler önümüzdeki günlerde nasıl değişir hep birlikte göreceğiz. Ayrıca Apple Music en çeşitli ve geniş müzik arşivine sahip olduğunu iddia ediyor, çoğu sanatçının iTunes ile anlaşmasının olduğunu da göz önünde bulundurarak haklı olma ihtimallerinin yüksek olduğuna inanabiliriz. Ama bu noktada sanatçıların albüm satışlarına ne olacak diye de düşünmek gerek. Apple Music’in bahsetmeden geçemeyeceğimiz dezavantajı ise sundukları ses kalitesinin Spotify ve Tidal’a göre düşük olması; normal dinleyicilerin çok önemseyemeyeceği bir nokta olsa da müzik nerd’leri için anlaşmayı bozan bir faktör olacak gibi görünüyor.

Spotify ise bu yeni rekabete ayak uydurmak için yeterince çaba gösteriyormuş gibi görünmüyor açıkçası, her güncellemede uygulama daha kullanışsız hale geliyor. Gün geçtikçe Spotify’dan kazancının az olduğu gerekçesiyle müziğinin kullanım haklarını çeken sanatçı sayısı artıyor. Önümüzdeki günlerde Spotify’ın da harekete geçmesini bekliyoruz.

Bu yeni uygulamalarla ilgili geri dönüşler nasıl oldu?

Tidal’a olan ilgi çok hızlı bir şekilde düştü, Jay Z ve Jack White direkt olarak Tidal kullanıcılarını arayıp teşekkür ederek ilk andaki heyecanı korumaya çalıştıysa da çok başarılı olmuşlar gibi görünmüyor, zira Tidal şu an AppStore’un en çok indirilen 700 uygulama listesinden çıkmış durumda. Jay Z, #TidalFacts hashtag’ini kullanarak attığı bir dizi tweet’le “iyi gidiyoruz” mesajı veriyor olsa da istatistikler yüzlerine gülüyor gibi görünmüyor. Bunun yanında Death Cab for Cutie frontman’i Ben Gibbard, Lily Allen, Mumford and Sons’dan Marcus Mumford ve Haxan Cloak’ın Tidal’ın başarısız olacağı ve insanları korsan siteleri kullanmaya iteceği yönündeki yorumları da düşündürücü olduğu kadar hak verilesi.

Apple Music henüz kullanıma açılmadan, yazı içinde daha önceden bahsi geçen isimleri arkasına aldı bile. Drake Apple Music’in sağladığı sanatçı-dinleyici iletişiminin bir müzisyenin hayal edebileceğinin ötesinde olduğunu söylerken, Trent Reznor ise Apple Music’te, müziğe dijital bir şeye karşı olduğu gibi değil, bir sanat eserine yapılacak şekilde muamele edildiğini açıkladı. Ayrıca görünüşe göre Apple Music ileri tarihli planları için sanatçılarla görüşmelere başladı bile, Kanye West’in SWISH albümünün ilk kez bu ortamdan stream edilmesi için görüşmelerin devam etmekte olduğu söyleniyor. Açıkçası, Tidal’ın düşüşe geçtiği sıralarda Tidal’ı desteklediği tweetlerini silen Kanye West, bundan sonra Apple Music’i destekleme başlarsa hiç şaşırmayız. Bütün bunlara artı olarak en çok gündeme gelen tepki ise Spotify’ın kurucusu Daniel Ek’in yazıp hemen sildiği tweet oldu:


Bu tweet umuyoruz ki “Elinizden geleni yapın, bizim de büyük projelerimiz var” anlamına geliyordur ve Spotify da bu vesileyle kendini geliştirir.

Apple Music, şu an için yeterli olmadığı halde daha iyi bir alternatifi olmadığı için Spotify’a eli mahkum olan müzikseverlere umut ışığı oldu. Şu anki duruma bakacak olursak yapılacak en mantıklı hareket Tidal’ı hiç hesaba bile katmayıp Apple Music’in 3 aylık deneme süresini değerlendirerek Apple Music ve Spotify arasında bir karar vermek olacak gibi görünüyor. Umuyoruz ki bu rekabet hiçbir yerde aradığını bulamayan dinleyiciyi korsana yöneltmekten çok, uygulamalar için hem sanatçıya hem dinleyiciye istediğini verecek yönde bir gelişme ortamı yaratır.