TANIŞIN: AMATORSKI

Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyip erken bir uyarı yapmak belki de yerinde olur. Bu biraz geç kalmış bir tanışma olabilir. Nitekim 2008’den itibaren beraber müzik yapan Belçikalı ekip cephesinden 2017 yılından beri yeni bir haber gelmiş değil. Ancak elde kalan 2 albüm ve birkaç EP, dream-pop ve post-rock sevdalılarına umulmadık hazineler vaat ediyor.

Belçika’da katıldıkları bir müzik yarışmasıyla adını duyuran Amatorski, kazandıkları bu ivmeyle beraber hızlı bir üretim sürecine giriyor. İlk olarak Come Home gibi hala en bilindik şarkılarından olan bir single’la açılış yapan grup, hikayenin devamını 2013 tarihli Same Stars We Shared, yine aynı sene yayınlanan Tbc ve 2014’te yayınladıkları From Clay to Figures ile getiriyor. Gruba ait son parça ise 2017 yılında yayınladıkları Welcome. Bütün bunların yanında interaktif bir dijital sanat örneği olan Deleting Borders isimli bir projeleri de bulunuyor.



Albüm yapım aşamasında istemeden de olsa etkilenmemek için çok fazla müzik dinlemediklerini dile getiren ekip, genel olarak ilham aldığı isimleri Nick Cave, Damon Albarn, Peter Schilling olarak sıralıyor. Bununla beraber grubunun müziği ise genel olarak Sigur Ros, Portishead gibi gruplara benzetiliyor.

Grubun diskografisinde önemli bir yer teşkil eden Come Home’u, hem grubun belki de tek hit’i olması nedeniyle hem de arkasındaki hikayeyle ayrıca zikretmek gerekir. Röportajlarında da değindikleri üzere grubun ana elemanlarından Inne Eysermans, büyükannesinin İkinci Dünya Savaşı esnasında yazdığı aşk mektuplarından etkilenerek yazıyor şarkıyı. Grupla ilgili değinilmesi gereken bir başka nokta da Avrupa’da geçen ve bir kayıp arama hikayesine odaklanan polisiye dizi The Missing’in soundtrack’lerinin Amatorski imzası taşıması. Bu iki farklı olay aslında grubun müziğini en doğru şekilde niteleyebilmek için yeterli örnekler. Bir yanda büyükanneannenin eski aşk mektuplarını okumanın garip, hüzünlü nostaljisi ve duygusallığı öte yanda ise Avrupa’nın puslu kentlerinin atmosferini de arkasına alan tekinsiz bir gizem… Belçikalı ekip birkaç albümlük yolculuklarında her ikisini, ve hatta belki fazlasını, da sunuyor.

İsimlerini amatör kelimesinin Lehçe karşılığından alan grup, belki gerçekten bu amatör ruhu korumak için bir ara vermiş olabilir. Grup elemanlarından Inne ve Sebastiaan’ın bir yandan profesyonel kariyerlerine devam ederken halen daha bir şekilde müzikle uğraştıklarını biliyoruz. Belki de bu nispeten kısa yolcukları esnasında hayat başka bir yön çizmiştir. Amatorski olarak üretmeyi bırakıp bırakmadıkları ya da kendilerinden tekrar yeni bir şey duyma ihtimalimiz olup olmadığı ne yazık ki meçhul. Ancak bu bilinmezliğin orta yerinde, grubun kendi müziğini tanımlarken kullandığı şu cümleleri de hatırlayıp elde kalanların keyfini çıkarmak, şimdilik yapılacak en iyi şey gibi görünüyor: “On the edge of knowing and not knowing, [where] a story unfolds, abstract thoughts become concrete and a new musical landscape takes shape.”