İNCELEME: SHARON VAN ETTEN – WE’VE GOING ABOUT THIS ALL WRONG

Yaratıcılıkta çok ünlü bir tartışma vardır. Bir insan depresif ve mutsuz olduğunda daha yaratıcı mıdır? Hüzünlü diyerek stereotipi güçlendirmek istemiyorum. O nedenle duyguların en derinine inererek dinleyicilerine gerçekten kalbinden dokunan bir sanatçı diyebileceğim Sharon Van Etten, benim için bu ikilemin tam ortasında. İlk albümü Because I Was In Love’da dünyamıza giren Amerikalı müzisyen, kaküllerinin arkasına saklanarak maskülen bir şekilde olabilecek en feminen sesle bize seslenmeye başlamıştı. Bu dönemlerde Sharon Van Etten bize demişti ki “Bir gün bundan daha iyi bir yazar olacağım”. (Bkz. Much More Than That) 14 sene sonrasından bildiriyorum. Sharon Van Etten, şu anda tanınan bir isim, bir anne, bir oyuncu ve psikolog adayı. Aynı zamanda müzikal anlamda daha güçlü bir sanatçı olsa da yeni albümü We’ve Been Going About This All Wrong’da her zamankinden daha kötü bir yazar.

Biraz sert oldu kabul ediyorum. Ancak ilk albümden bugüne gelelim. Tam bir indie darling olarak hayatımıza girdikten sonra arkasından gelen epic, Tramp, Are We Therealbümleri ile seneler ilerledikçe kişilik anlamında büyüdüğünü belirten SVE, müzikal anlamda da seneler geçtikçe olgunlaştı. Öncesinde elektronik gitara geçti, sonrasında indie / alternatif rock’a göz kırptı ve sonrasında türler ötesi indie bir sound ile olgunluğuna ulaştı. 2019 tarihli Remind Me Tomorrow ise bence kariyerinin ilk plato dönemine geçişi haber etti bize. Eski albümlerin etkisini bırakamamanın yanı sıra SVE’nin synthesizer ile uzun bir süredir gelişmekte olan ilişkisinin barıştığı bir dönemdi. Herkesin hayatında ve kariyerinde olduğu gibi iniş ve çıkışları kucaklamak gerek. 3 sene ve bir ömür gibi hissettiren pandemi sonrasında yeni albüm ise pandeminin üzerimizde bıraktığı pası hatırlatıyor bana.

We’ve Been Going About This All Wrong, gerçekten de bir pandemi albümü. SVE de bunu kabul ediyor. Aynı zamanda küçük oğlu olan bir annenin kariyeri ve aile hayatı arasındaki dengeyi sağlama hikayesi. Ancak bu albümün müzikal yapısının ve şarkı sözlerinin tekdüzeliğini haklı çıkarmıyor. Yeni albüm, SVE diskografisinin bir özeti ve önceki işlerinin B-side kısmında yer alabilecek kayıtların bir derlemesi gibi. Headspaceve Mistakes gibi radyo dostu şarkılar ile Remind Me Tomorrow’un synthesizer dostu şarkılarına selam gönderiyoruz. Come Back’in indie / alternatif rock tınıları ile Are We There’de, çok tanıdık gitar yapısı ile Anything ile Tramp’de buluşuyoruz. Albümün nadir güçlü yönleri de bu şarkılarda yükseliyor. Tanıdık arkadaşlar ile buluştuğunuzu hissediyorsunuz. Ama sonrasında geriye kalan şarkılara geçtiğinizde bir an önce geçip bir sonraki tanıdık arkadaş ile buluşmayı bekliyorsunuz.

Şarkı sözleri açısından gerçekten tam bir yazar olarak değerlendirebileceğimiz SVE’nin ilk albüm versiyonu bu albümdeki hâlini görseydi kafasına neler neler atmazdı. Örneğin; Headspace şarkısına başladığınızda müzikal yapısı, yazarlığı, prodüksiyonu ile gerçekten kaliteli bir kayıt ile karşı karşıya olduğunuzu fark ediyorsunuz. Sonrasında ise SVE defalarca “Baby, don’t turn your back to me” diyerek nakaratı oluşturuyor. Bu bir yalvarma manevrası mı yoksa kolaya kaçmak mı? Asla emin olamıyorum. Başka bir şarkıya bakalım. Home to Me ile devam ediyoruz. “İçine çekileceğim şarkı bu” dediğiniz anda nakaratta SVE bir döngüye kapılıp gidiyor. Aynı ifadeler olmasa dahi aynı müzikal melodinin şarkı boyunca defalarca kullanılması ve bir döngüye girmesi albüm boyunca tekrar ediyor.

Yazarlıkta bir diğer dikkat çeken nokta, her ne kadar çok iyi yazarlığın olduğunu düşündüğünüz anlarda tüm bunların parça olarak kalması. Hikaye asla bütüne kavuşmuyor. SVE bu şarkılarda ne demek istiyor? Daha önceleri her şarkısında empati kurabildiğim bu kadın, benim için bir yabancı hâline geliyor. Ancak röportajlarını okuduğumda hâlâ aynı kişi olduğundan emin oluyorum. Bu albümün en güçlü ve tanıdık yanı ise SVE’nin kendi müziğinde de en güçlü yön olarak tanımladığı vokalleri oluyor. Gerçekten de kendisinin senelerin getirdiği birikim ile en iyi vokal performansı bu albümde. Come Back şarkısının vokallerini içinizde hissedin. Ruhunuz yavaşça kanatlanıp uçuş moduna geçecek.

We’ve Going About This All Wrong, SVE’nin diskografisinde bir duraklama noktası. Ancak yine de bu albümün birazcık daha kuluçka döneminde kalsaydı ve prodüksiyonunda daha farklı kişiler yer alsaydı çok farklı bir yere gidebileceğini düşünüyorum. Albüm kötü kararlar ile dolu maalesef. Sharon Van Etten, Mistakes ve Anything ile kariyerinin en iyi işlerinden ikisini bu albümde bize sunuyor. Ancak kalan yerlerde daha önceki formülleri tekrar tekrar kullanması ve bir sanatçı olarak ilerleyiş göstermemesi bu albümde hayal kırıklığı yaratıyor. Sharon Van Etten, harika bir müzisyen, yazar ve insan. En kırılgan dönemimde beni kırmayıp sahnede benim için A Crime çalmış, bana sarılmış biri. En uzun süreli dostum (her ne kadar kendisi bilmese de) Ancak burada bize sunduğundan çok fazlasını yapabilecek bir potansiyele sahip. We’ve Going About This All Wrong, kötü bir albüm değil. Sadece SVE’nin yapabilecekleri bunun çok daha ötesinde. Bence kendisi de derinlerde bir yerde bunu biliyor.

Siz de mi SVE’yi çok seviyorsunuz?

epic albümünün 10. yılı şerefine saygı duruşu yazımıza buradan,

Remind Me Tomorrow albüm incelemesine buradan,

Sharon Van Etten Top 10 listemize buradan ulaşabilirsiniz.